Bilinmeyen Köy

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallarken iken eski  zamanlarda adı sanı unutulmuş bir köy varmış. Bu köy eski  zamanlarda çok ziyaret edilirmiş. Ve komşuların aralarındaki ilişkileri çok iyiymiş. Ama son zamanlarda bir anlaşmazlık yaşanmış ve bunun ne tarz bir anlaşmazlık olduğu bilinmiyormuş. Aslında artık o köye kimse gelmiyormuş. O köyde yaşayan insanlar bile o köyü terk etmiş ve bir daha görüşmemişler. O köyün adı artık Bilinmeyen Köy olmuş. Ama sadece köyün adı değil başka değişikler de olmuş. Mesela artık o köyde kimse yaşamıyormuş. Hatta başka köylerde yaşayan insanlar onun adını Bilinmeyen Köy koymuş çünkü köy hakkında hiçbir şey bilinmiyormuş. Ama köylüler artık dayanamayıp bu köy hakkında araştırma yapmaya çalışmışlar. Ama ne fayda, hiçbir şeye ulaşamamışlar. Köyün bir bilgesi varmış ve köylüler bilmedikleri her şeyi ona sorarmışlar. Bir köylü de ona sorabileceklerini söylemiş. Bir gün yine o bilgeye Bilinmeyen Köy hakkındaki bilgileri vermesi için yanına gitmişler. Bilge ilk başta o köy hakkında hiçbir şey bilmediğini söylemiş ama içlerinden bir köylü karşı çıkarak “Bize yalan söylüyorsun! Yoksa bize Bilinmeyen Köy’den bahsetmekten korkuyor musun?” dedi. Sonra bütün köylüler karşı çıkan köylüyü haklı bularak “Evet söylemekten korkuyor musun?” dedi diğer köylüler de. Köyün bilgesi baskı altında kaldığı için açıklamaya başlar, “Ben de eskiden o köyde yaşıyordum ve köyde yaşayan herkes mutluydu. Ancak o güne kadar. O gün köyde bir karar alınması için yarışma yaptılar ama normalde hep birbirlerine yardım ettikleri için yarışma her şeyi değiştirdi. Öyle bir hırsla yarıştılar ki araları çok bozuldu. Ve bir daha görüşmek istemediler.” diye anlattı. Sonra bir köylü “Sen de orada yaşamıyor muydun? Senin de yarışmaya katılman gerekmez miydi?” diye üst üste sorular sordu. Belli ki o kadar merak etmişlerdi ki, bilge zor cevaplasa da ‘”Ben yarışmanın komşuluk  ilişkisini bozacağını tahmin etmiştim. Ve yarışmaya katılmak zorunlu değildi, ben de katılmadım.” dedi. Köylüler artık her şeyi anlamıştı. Ve şöyle bir ders çıkardılar. Asla aralarındaki komşuluk ilişkilerini bozmayacaklardı. Sonra her gün buluşmaya ve birbirlerini ziyaret etmeye başlamışlar. Bayramlarda ve bunun gibi birçok önemli günlerde de birbirlerini ziyaret etmeye başlamışlar. Köydeki çocuklar da okuldan sonra birlikte buluşup oyun oynamaya başlamışlar.

(Visited 6 times, 1 visits today)