BİLİNÇİ OL, HAYATTA KAL

Doğal afetler doğanın en acı gerçeklerinden bir tanesidir. Bu afetler her yıl binlerce insanın canını yakarken bizim hayatımız güvende mi?

Depremler yüzyıllar boyunca oluşan fay hatlarının kayması, yer değiştirmesi gibi olaylar sonucunda, İskandinav ülkeleri dışında birçok ülkenin mücadele verdiği bir afettir. Türkiye’de deprem riski bakımından oldukça tehlikeli bir konumdadır. Aşağıda Türkiye deprem riski haritasını görebilirsiniz;

Karaman ve civarında deprem bulunmamasına karşın ülkenin büyük bölümünde deprem riski bulunmakta. Topraklarının büyük çoğunluğu deprem risk altında bulunan her ülke gibi bizim de depreme karşı önlem almamız gerekiyor. Japonya dünyada en çok deprem yaşanan bölgelerden biridir. Öyleki 2010 yılında yaşanan deprem o kadar şiddetliydi ki dünyanın eksenin eğmiş, günler kısalmıştı. Yaşanan bu depremin sonrasında ölen insan sayısı oldukça şaşırtıcıydı. Toplam bilanço sadece 1 kişiydi bu ölen kişi ise camdan atlayan bir Türk’dü. Bu kadar şiddetli depremden nasıl kurtulmuşlardı? Depremin ardından gelen tsunamiden bile nasıl kayıpsız kurtulmuşlardı? Aslında cevabı çok net; Japonlar yaşadıkları depremlerden pay çıkarıp önlemler almışlardı. Biz ise 1999 yılında acı bir deprem yaşadığımız halde hala hatalarımızdan ders çıkartmayıp bilinçsizce temelsiz binalar yapıyoruz. Tüm bunların cevabını umarım yakında almayız çünkü deprem bilimcilerinin ortak noktada buluştukları bir şey var ki yakında Türkiye’de geniş çaplı bir deprem olacağı. Ülkemizdeki müteahhitlerin ise düşündükleri tek şey ise para fakat yakında önemli olanın sadece para olmadığını görecekler ve gördüklerinde umarım çok geç olmaz. Devletin bu konuya el atıp kentsel dönüşüme gerek kalmadan, bütün binaları denetlemeli ve insanların canını güvenceye alması gerekmektedir. Mimarlar, mühendisler ise binaları deprem riskine göre tasarlamalı ve gerekli önlemleri yapım aşamasında almalıdır. Uzak doğu ülkelerine baktığımızda bizden çok daha az gelişmiş ülkelerin dahi deprem konusunda daha bilinçli olduğunu görüyoruz. Bizde artık halkımızda gerekli farkındalığı yaratıp kendimizi depreme karşı güvenceye almalıyız. Sınıflarda ki ilkokuldaki göstermelik deprem eğitimini bir kenara bırakmalı ve tüm halkımıza bu bilinci kazandırmalıyız. Deprem konusunda televizyonlarda, sosyal platformlarda deprem bilgisi halkımıza verilmelidir. Japon teknolojisi yeni binalarımıza entegre edilebilir. 2010 yılında binaların altına konulan tekerlekli sistem sayesinde hiçbir bina yıkılmamıştır. Bunun gibi teknolojiler halkın canı için kullanılmalıdır. Artık bilinçlenmek için yeni bir 99 depremi beklenmemeli. Önlemler karşımıza çıkan depremler için kullanılmalı.

Ülkemizinde içinde bulunduğu deprem kuşağında birçok deprem gerçekleşiyor ve yakında ülkemizde de beklenen deprem için gelişmiş teknolojiler kullanılmalı ve halkımıza deprem bilinci verilirse deprem artık ülkemiz için bir sorun oluşturmaz.

(Visited 180 times, 1 visits today)