İnsanlık başlangıcı ile bilim de başlamıştır. Nasıl biz bebekken etrafımızı inceleyip merakımız gidermek için emeklediysek insanlar da yaşamları boyunca hep bir şeyleri bulmaya çalışmışlar. Aslanın dişi, ağaç dalları, keskin uçlu taşlar insanların ilk el aletleri olmuş. Yuvarlanan taşları görünce ağaçtan yaptığı sallara tekerlek yapmış. Güneşli bir günde gölgelerin uzunluklarını görüp güneş saati yapmış.
Tarihin eski çağlarından kalma mağaralarda eski resim ve yazılar ile resim sanatı belki insanlar için bilim diliymiş. Yaptıkları heykelcikler ile kendi dönemlerini bizlere anlatmak istemişler. Bazıları hamamda suyun kaldırdığı tas ile suyun kaldırma kuvvetini yorumlamış ve bugün hala bu buluş basit gündelik hayatta hala kullanılıyor, işimize yarıyor. Rüzgar değirmenleri artık bugünlerde elektrik üretmek için farklı bir şekilde yapılıyor.
Geçenlerde televizyonda buharlı otomobillerden sonra elektrikli otomobillerin kullanıldığını gördüm. Ama yıllar sonra elektrikli araçlara dönüş dünyanın geleceği ve insanlığın devamı için,daha yaşamaya elverişli bir dünya için gerekli… İşte Tarih- Bilim… Ya da Bilim- Tarih … Siz nasıl düşünürseniz düşünün bu dünya ve insanlık için düşünün … GELECEK İÇİN…