Bilgi ve hayal gücü birbirini tamamlayan iki önemli kavramdır. Her gün, her saat, her saniye aklımızdan binbir türlü düşünce geçiyor. Her biri hayal gücümüzün bir ürünü olan hayaller, yepyeni fikirler… Hayaller bizim için sonu olmayan bir evrene giden yolun anahtarıdır, herhangi bir şey rastgele bir anda aklınızda belirebilir yanlış veya doğru fark etmeksizin. Ancak bilgiler öyle değildir, bilgiler kesindir, kanıtlanmışlardır, sınırları kesin hatlarla belirlenmiştir ve yanlış olma gibi ihtimalleri yok denilebilecek kadar azdır.
Bilgiye ulaşma sürecindeki en önemli unsur merak duygusudur. Bir şeyi merak etmeden sonucuna ulaşamazsınız. Merak etmek hayal gücüyle birlikte gelişir. Etrafımızda gördüğümüz, hissettiğimiz şeyler hakkında aklımızda sorular belirir bu da hayal gücüyle doğrudan ilişkilidir. Aklımızda bir çığ gibi biriken sorular bizi cevapları bulmaya iter. Zihnimizin kendi sınırlarını zorlaması sonucu bilgiye ulaşma çabası ortaya çıkar. İnsanoğlunun icatlar üretmesi, dünya hakkında yeni keşiflerde bulunması, yeni teorilerde bulunması, hayata karşı yeni perspektiflerin keşfedilmesi bu sayede gerçekleşir. Hayal gücü aynı zamanda var olan bilgiye yön verilerek gelişimine katkı sağlayabilir. Hayal gücüyle bilginin önceden keşfedilmiş sınırları genişletilebilir ve insanlık bilgi düzeyini daha ileriye taşıyabilir. Albert Einstein’ın “Hayal gücü, bilgiden daha önemlidir.” sözü de bunu savunur, bilginin temelinin hayal gücü olduğunu söyler.
Thomas Edison’un “Hayal gücü, bilgiyle birleştiğinde başarıyı getirir.” sözü ise insan beyninin her zaman doğru şeyleri hayal edemediği nedeniyle hayal gücünün daha önce kanıtlanmış olan doğru bilgilerle birleşmesiyle bilginin ileriye taşınabileceğini savunur. Bu düşüncede aynı şekilde hayal gücünün önemini vurgular ancak bilgiyle beraber bütünleyici şekilde olduklarına inanır. Hayal gücü insanların düşünmesine, sorunların farkına varmaya, sorular üretmeye yardımcı olsa da temel bir bilgiye dayanmadığı sürece bir şeye sebep olamaz, uygulanabilir bir hâl alamaz. Sadece bir fikir bulutu olarak kalır. İnsan hayalleri bazen dünya gerçeklerinden çok uzak olabileceğinden hayal gücünün başarıya dönüşebilmesi için bir bilgi kaynağına ihtiyaç vardır çünkü bilgiler sorun hakkında ipuçlarına sahip olmamıza katkı sağlar. Somut bir şeyin var olması için hem yaratıcılık hem de bilgi kritik bir rol oynar. Bu görüşe göre biri olmadan gelişim ve başarı ortaya çıkamaz.
Albert Einstein, sonuca varma yolunda bilginin önemini hayal gücüne göre daha küçük görmüştür. Ancak hayal gücü ve bilgi başarı yolunda birbirini tamamlayan iki kritik unsurdur, Edison da bilginin ve hayal gücünü bir bütün olarak görmüştür. Hayal gücü ve bilgi birbirinden ayrı düşünülemez. Bu nedenle Edison’un başarı için hayal gücünün bilgiye ihtiyacı olduğu fikri daha doğru bir görüştür. Hayal gücü ve bilgi yapboz parçaları gibidir parçalar birleşince yapboz tamamlanır ve ortaya yepyeni bir keşif, buluş veya var olan bir bilginin geliştirilmiş ve daha doğru hali ortaya çıkar.