Beyaz Bulut

Bir gün, gökyüzünde süzülen bir bulut, yavaşça doğudaki ufka doğru ilerliyordu. Diğer bulutlarla birlikte dans ediyor, güneşin sıcak ışınlarıyla parlayan bir beyazlık bulutu oluşturuyordu. İçinde bulunduğu rengarenk gökyüzünde dolaşmanın verdiği mutlulukla düşünmeye başladı: “Eğer bir bulut olsaydım…”

Gerçekten de bir bulut olmanın ne demek olduğunu düşündü. Serin rüzgar onu hafifçe savururken gözlerinin önünde görünmez bir yolculuk resmediyordu. Sugözüyle bakıldığında, bulutların nereye gideceği belli olmuyordu; bazen bir kasırganın kucağında savrulurlar, bazen ise yumuşak bir yaz yağmuruyla dünya üzerine düşerlerdi. “Eğer bir bulut olsaydım,” diye düşündü, “herkesin üstünde süzülen bir hayal olur, dilediğim her yere gidebilirdim.”

Düşüncelerini paylaşmak için başka bulutlara döndü. Hemen yanındaki yumuşak, beyaz bulut, neşeyle cevap verdi: “Benim için bulut olmak, gökyüzünde özgürce dolaşmak demek. Rüzgârın beni götürdüğü her yere ait oluyorum!” Diğer bulutlar da katıldı bu sohbetin keyfine, birbirlerine hayallerini anlattılar.

Biraz uzakta, gri ve hüzünlü bir bulut grubu, hüzünlü bir melodi gibi sarkıyordu. Onlar da bulut olmanın neşe zannettiği kadar basit olmadığını biliyorlardı. Bir bulut, “Eğer bir bulut olsaydım…” dedi, “fırtınaların ortasında kaybolmak istemezdim.” Diğeri ona baktı ve “Ama bir fırtınanın ardından gökyüzüne düşen yağmur, toprağı yeşertir,” diye yanıtladı. “Belki de en zorlu anlarımız, en güzel dönüşümlerimizdir.”

Küçük beyaz bulut, fırtınaların ve serin yağmurların ne demek olduğunu düşündü. O an, düşünen bir bulut ne kadar zor olduğunu fark etti. “Eğer bir bulut olsaydım, hep mutluluğu paylaşmak isterdim ama üzüntüde gereklidir.İnsanların dertlerine ortak olup, onlara sevgi dolu bir yağmurla ulaşmak… Gökyüzünün güzellikleriyle dolu olmak, ama bir yandan da dünyanın zor taraflarını anlamak.”

Hava giderek değiştikçe, bulut grubu rüzgarın yönlendirmesiyle birlikte yeni maceralara doğru yola çıkmaya hazırlandı. Bu sefer daha büyük düşler dile getirdiler. Bir grup, uzak denizleri geçip, güneşin en güzel batışını görmek istediklerini söyledi. Diğerleri ise gündoğumunu paylaşmak için dağların üstünde yükselmeyi hayal etti.

Bir anda küçük beyaz bulut, kendisinin bir hayal olduğuna karar verdi. “Eğer bir bulut olsaydım, herkesin hayallerine kanat açan bir hayalperest olurdum. İnsanların umudunu gerçekleştiren, yüzlerinde bir gülümseme bırakan bir dost olurdum.”

O an, bulutlar bir araya gelerek azimet dolu bir coşkuyla gökyüzüne doğru hareket ettiler. Yükseklerde birbirlerine bağlanan düşleri ve umutları, havada süzülen sevinç dolu parçalar haline gelip, dünya üzerindeki her kalbe bir şekilde ulaşmayı arzuluyorlardı.

Ve eğer bir gün, gökyüzündeki bulutlardan biri olursa, kim bilir belki de rüzgarın götürdüğü her yerde insanlar için sevgi dolu bir hikaye olabilirdi.

(Visited 3 times, 1 visits today)