İnsan, içinde yaşadığı dünyanın bütün varlıklarına ilgi duyduğu ve onlarla alakadar olduğu gibi geçmiş, hâl ve gelecek zamanlara da ilgi duymaktadır. Bu bakımdan insan, tabiatı ve yaratılışı itibariyle sosyal ve medenî bir varlıktır. İnsanoğlunun böylesine mükemmel olmasının yanında bir takım zaaflara sahip olduğu da bir gerçektir. Aynı zamanda insan çevresinde gerçekleşen olaylara farklı tepki verir. Şartlar aynı olsa da ortaya koyulan fiziksel ve ruhsal tepkinin farklı olmasını belirleyen etken, kişinin psikolojisidir. İnsanın davranış tarzları, zihinsel yapıları ile doğru orantılıdır.
İnsan psikolojisi çok oynaktır. Duruma göre hal ve haraketler olsun zihindeki o durum düşünce olsun aktif bir şekilde olmasa da değişebilir. Hepimizin illaki olmuştur hem mutsuz kapanık zamanları hem mutlulukan havalara uçacağımız zamanlar. Bu duyguların yaşanma sebebide var tabii. Bu dış etkenler, yaşanan bir olay sonucu olmuştur ve bizi üzmüştür veya mutlu hissettirmiştir. Örneğin, araştırmacılar ise çikolata yemenin insanı mutlu ettiğini söylüyor. Acaba gerçekten besinler insan psikolojisini ve davranışını etkiliyor mu. Yapılan çoğu araştırmada, tükettiğimiz besinler vücudumuzun metabolik enerji gereksinimini sağlamakla birlikte, zihnin de dahil olduğu birçok beyin fonksiyonlarını etkiler. İnsan davranışlarının ve psikolojisinin de direkt olarak vücudumuzdaki hormonlarla alakalı olduğu sonucu görülmüştür. Bu neden en çok beslenme alışkanlıkları ile etkilidir. Yani beslenme alışkanlığımız ve psikolojimiz arasında oldukça güçlü bir bağlantı var. Mesela, sabah kahvaltısı yapan bireylerin yapmayanlara göre güne daha pozitif ve daha enerjik başladığını göstermektedir. Bunun nedeni ise kan şekerinin dengede kalmasıdır.
Biraz örneklerden bahsedecek olursak, Dünyanın en çok tüketilen içeceklerinden biri olan kahve ve çayın en büyük sırlarından biri olan kafeinin, uyandırıcı ve dikkat artırıcı özelliği vardır. Bunların dışında anksiyetenin etkilerini hafifletir ve beyinde bulunan hücrelere ve sinirlere etki eder. Yani fazla tüketilmediği sürece yorgunluk ve baş ağrısı hissini engellemektedir. Ancak, Gün içinde 2 fincandan fazla kafein tüketimi sinir ve endişe gibi ruh hallerinin oluşmasına neden olabilir. Bu durum daha fazla kalori almaya, dolayısıyla kilo alımına zemin hazırlar. Su tüketiminizi artırmak faydalı olacaktır. Bitki çayları, süt ya da ayran kahveye alternatif içecek olarak tüketilebilir. Daha sağlıklı bir kategoriden bahsedecek olursak; Protein ilk sırada yer alabilir. Değeri yüksek gıdalar tüketmek, yüksek enerjili olmamızı sağlar. Yeterli oranda protein almadığımızda konsantrasyon eksikliği, uyku bozuklukları, sürekli ruh hali değişiklikleri yaşanır. Kırmızı et, beyaz et, baklagiller, süt, yumurta gibi protein değeri yüksek besinler tüketerek protein eksikliğini önleyebilirsiniz.
İnsan psikolojisini olumlu veya olumsuz etkileyen bir sürü faktör var. Ve besinler ise bunların en basit örneği. Kimisi insan psikolojisini ve davranışını sağlıklı yönden etkilerden kimisi fazlaya kaçınca zararlı olabiliyor. Ki dolayısıyla besin sadece fiziksel değil psikolojik bir etkende diyebiliriz.