Beslenmenin psikolojimiz üzerindeki etkileri

Besinler insanı etkiler mi?
Ağzımıza attığımız bir parça çikolata günün stresini alabilir mi?
Mutlu yaşamanın sırrı dengeli beslenmek mi?
Bu sorular aklımda dönüp dururken besinlerin ruh sağlığımızla doğrudan ilintili olduğunu düşünüyorum. Çünkü genel yaşamımızı gözlemlediğimizde karbonhidratların geçici mutluluk verdiğini, bunun uzun vatete ruhumuzu etkilediğini görmekteyiz. Sadece kendimi değil çevremi gözlemlediğim de günlük basit atıştırmalıkların hatta içtiğimiz kahvenin bile… Günde, şehir hayatında içtiğimiz 6-7 bardak kahve aslında kortizal seviyemizi arttırarak strese neden oluyor. Bir de bunun tam tersi yanımızda taşıdığımız mutluluk kaynakları var. Badem, ceviz ve fındık üçlüsü hepimiz bunların bir avuç tüketilmesinin yararlı olduğunu biliriz veya kulağımıza çalınmıştır. Peki ne vardır bu üçlüde bizi mutlu eden? Selenyum. Selenyum, hem triode karşı korur hem de mutluluk verir. Ruh sağlığımız ve fiziksel sağlığımız ayrılmaz bir bütündür. Aynı zamanda bana göre en önemli öğün ve en sağlıklı besinler kahvaltıdadır. Hem kahvaltı yaparak bir güne başlamanın daha enerjik ve pozitif başlamasına katkısı vardır. Çünkü güne aç başlanan vücut bir insanın daha agresif, yorgun ve stresli olmasını sağlar. Stres, agresiflik, pozitiflik ve enerjik olduğumuzda davranışlarımızı yönlendiren en önemli şeylerden biri beslenme biçimimizdir. Bununla beraber gün içinde tüketilen zararlı yiyecekler önce depresyon başta olmak üzere birçok psikolojik sıkıntıya neden olur. Aynı zamanda D vitamini ve B12 vitaminlerinin eksikliğinin depresyonla alakası vardır. Muz, hindi, erik, ahtapot, kalamar, salyangoz, fındık, süt, istiridye, ıspanak, ananas ve yumurta gibi yiyeceklerde bulunan triptofan içeren gıdaları tüketmek serotaninin hormonunu direkt etkiler. Serotoni ise mutluluk ve canlılık veren önemli bir nörotransmitterdir. Yeterli miktarda serotoninin salgılanması mutlu, huzurlu ve güvende hissetmemizi de sağlar. Serotoni düşüklüğünde ise, depresif, negatif, karamsar, endişeli ve huzursuz hissetmemize yol açar. Sağlıklı beslenme uyku düzenimizi dengeler. Papatya ve ada çayı gibi bitkiler baş ağrısı ve gerginliğe iyi gelir. Yatmadan önce bu tür şeyler içmek uyumamıza yardımcı olur. Ayrıca 6 saatten daha az uyumak kilo alımı ve obeziteye sebep olur. Yanı sıra yetersiz uykunun yüksek derecede yağ ve karbonhidrat içeren besinler tüketilmesi ve daha az sebze, meyve gibi sağlıklı şeylerin tüketimi ve düzensiz beslenme ile ilişkili olduğu görülmüştür. Özetle yediklerimizin psikolojimize etkisi ortada. Bu yüzden kaliteli bir yaşam için dengeli beslenmek temel bir gereksinimdir. Fakat sağlıklı beslenirken bağlantılı olduğu için uyku düzenine de dikkat etmemiz gerekir.

(Visited 9 times, 1 visits today)