İnsanın temel fizyolojik ihtiyaçlarının başında beslenme gelir. Sağlıklı olabilmek için yeterli ve dengeli beslenmek gerekir. Tüketilen besinler hem fiziksel sağlığımızı hem de ruh sağlığımızı etkilemektedir. Besinlerin insanların yaşamında çok önemli bir rolü vardır.besinler insan hayatını bir sürü yönden etki altına alır. Besinlerin psikoloji ve davranışlarına etkisinin oluduğuna katılan ve katılmayan görüşler vardır.Özelliklede bazı besinlerin etkisinin daha da fazla olduğu düşünülüyor. Öğretmenler ve ailelerimiz sınavlarda dersler önce çikolata yenmesinin psikolojik olarak olumlu etkileyeceğini söyler bunun yanı sıra enerji vereceğinden daha iyi hissedeceğimizi söylerler. Çikolata yemenin mutluluk verdiğini de duymuşuz ya da hissetmişizdir.Besinlerin psikolojik ve davranışlarımıza etkisi merak edilen bir konu olup bazı araştırmalar yapılmış bazı sonuçlar elde edilmiştir.
Özellikle sabah kahvaltısı yaparak güne başlamanın daha enerjik ve pozitif hissetmenize katkısı vardır. Bunun sebebi ise kan şekerinin dengede kalmasıdır. Güzel bir kahvaltı yapmanın insanların psikolojisini etkilediği gözlemlenmiş araştırmalarda bunları kanıtlamıştır. Hepimiz aç kaldığımızda sinirli ve tembel bir ruhsal duruma sahip oluruz besin almadığımız zaman huysuz ve sinirli bir psikolojiye sahip oluyoruz. Stresli olduğumuz zamanlarda ya da enerjik olduğumuzda davranışlarımızı yönlendiren en önemli etkenlerden biri beslenme biçimimizdir. Duygu durumumuz beslenme biçimimizi değiştirebilir. Stres altındayken çoğu kişi, kendini rahatlatacak yiyecek bulma arayışına gider. Özellikle stresli zamanlarda, kalorisi yüksek yiyecekler tercih edilirken bazı kişilerde tam tersi tamamen iştahsızlık başlar.Çikolata gibi etkisinin çok olduğu düşünülen bir başka besinde kahvedir içinde bulunan kafein ile birlikte kahve için birinin enerjisinin yükselmesi ,uykusunun azalması gibi etkilere sahiptir. Çoğu kişinin gün içinde psikolojini etkilediğini düşünerek kahve içmeden yaşayamayan insanlar olmasına rağmen bazı yapılan araştırmalar kahvenin olumsuz etkileri de var. Fakat günlük kahve tüketimi arttığı zaman ruh sağlımıza olumsuz etkilerini de beraberinde getirir. Stres hormonlarında artışa sebep olacağından sizi gergin, sinirli ve aşırı tepki veren birisine dönüştürebilir. Aşırı kahve tüketimi uykusuzluğa, çarpıntı ve el, ayak titremesine yol açabilir. Fazla tüketilen kafein miktarı depresyon ve kaygı bozukluğu riskini arttırmaktadır. Bazı besinlerin psikoloji ve davranışlara olumlu etksinin olduğu kanıtlanmıştır fakat bazı besinlerinde psikolojiye ve davranışlara olumsuz etkileri vardır. Günlük meyve-sebze tüketimi ile pozitif ruh halinin yüksek olması arasında güçlü bir ilişki olduğu araştırmacılar tarafından tespit edilmiştir. Ayva, mürver, semizotu, hindiba, marul gibi besinlerin bireyin sakinleşmesi, duygu durumunu düzenlemesi üzerinde etkisi olduğu söylenmektedir. Tam tahıl grubu, işlenmemiş et, sebze, meyve gibi besinleri tüketen kişilerde bipolar bozukluk, anksiyete veya depresyon tanısı sağlıklı besin tüketimi az olan kişilere göre daha az konulmaktadır. Şekerli ürünlerinde etkileri vardır. Buna karşı olarak şeker içeren içecekler, rafine gıdalar, kızartılan besinler, işlenmiş et, rafine tahıllar ve yağ oranı yüksek süt ürünleri, bisküvi, meze ve hamur işi tüketimini kapsayan sağlıksız beslenme alışkanlıklarının artan depresyon riski ile ilişkili olduğu gösterilmektedir.
İnsanların psikoloji ve davranışlarını etkileyen belli besinleri olduğu gibi bunun çok önemli olduğunu düşünenlerde var. Besinlerin psikoloji etkileri ve davranışlara etkileri kanıtlanmış durumda insandan insana etkileri değişiyor olmasına rağmen etkileri olduğu kanıtlanmış durumda.