Benim bir sihirli kalemim var. Yazdığım cümledeki şey hemen gerçek oluyor. Ama bu kalemle yazdığım sadece beş cümle gerçek oluyor. Ben de yazdıklarıma çok şaşırdım:
Yazmaya başlayacağım ilk cümle “Bir hafta içerisinde herkesin erişilebileceği bir aşı veya ilaç ile Covid-19 için bir çözüm olsun” olurdu. Çünkü herkes yakınlarına, annesine, babasına, dedesine sarılmak istiyor. Tatillerde gezmeyi, arkadaşlarımızla buluşmayı hepimiz özledik. En çok da okula gitmeyi özledik. Hepimiz de Covid-19’a bir çare bulunmasını istiyoruz.
İkinci cümlemi ise “Dünyada hiç savaş olmasın!” diye yazardım. Çünkü dünyada herhangi bir zaman savaş çıkabiliyor ve birçok insanın ölmesine neden oluyor. Ben savaşları sevmem. Tartışmayı severim ama çatışmayı değil. Ülkeler arasında anlaşmazlıklar çıkabilir. Ama silah, yumruklarla çözmek yerine tartışarak, konuşarak çözseler? Niye çocuklar anlaşabilirken, koca koca devletler anlaşamıyor?
Üçüncü cümlemi ise “Dünyanın her yerinde kültür okulları olmalı!” diye yazardım. Çünkü internet dolayısı ile dünyanın kültürel mirası hızlıca eriyor. Örneğin “gencer”. Türkiye’nin 200 yıllık yok olmaya yüz tutmuş bir geleneği. Eğer kültür okulları olursa, kültürler bir nesilden diğer nesile aktarılır. Böylece kültürler yok olmaz.
Dördüncü cümlem ise “Herkesin eğitimde eşit hakları olmalı!” olurdu. Uzaktan eğitim sürecinde internetten derslerine giremeyenler de oldu. Herkesin eğitim alabilmesi, herkesin eğitimli olması çok güzel bir şey. Bence herkes iyi eğitim almalı ve internete ulaşabilmeli.
Sihirli kalemimle yazacağım son cümle ise “Yeni bir bisiklet almayı çok istiyorum.” olurdu. Biliyorum bu sadece kendim için bir istek ama bisikleti binmeyi çok seviyorum ve yeni bir bisikletimin olmasını çok istiyorum çünkü benim bisikletim benden daha yaşlı. Kuzenimin çocukluk bisikleti ve şimdi ben kullanıyorum. Ailede herkesin kullanabileceği yeni bir bisiklet almak istiyorum.