Bir yaz akşamıydı güneş yavaşça ufukta kaybolurken arkadaşlarımla birlikte sahilde oturmuş sohbet ediyorduk. Her biri kendi hayalleri ve hedefleri hakkında konuşurken, ben de kendi kendime düşünüyordum. Üniversite sonrası ne yapacağımı hangi yolda ilerleyeceğimi bir türlü kestiremiyordum. Gelecek korkusu, hayallerimin önünde bir engel gibi duruyordu. Arkadaşlarımın hepsi kendi hedeflerine doğru kararlılıkla ilerliyordu, oysa ben sanki yerimde sayıyordum.
O an, aklıma bir fikir geldi ve verdiğim en iyi kararım diye düşündüm. O an fark ettim ki, belirsizlik içinde kaybolmak yerine, kendime bir yön çizmem gerekiyordu. Hayatımda değişiklik yapmanın ve belki de konfor alanımdan çıkmanın zamanı gelmişti. Bu düşüncelerle birlikte, içimdeki cesaretle kalktım ve arkadaşlarıma şöyle dedim: “Ben, dünya turuna çıkmaya karar verdim.” O an, sesim titremesine rağmen kararlılığım gözlerimde parlıyordu.
Arkadaşlarım önce şaşırdılar, ama sonra destek oldular. Yolda karşılaşacağım zorlukların bilincindeydim, ama içimdeki heyecan her şeyi unutturdu. Birçok hazırlık yapmam gerekti, para biriktirmem, pasaport çıkartmam, gidilecek yerleri araştırmam gerekiyordu. Ancak bu süreçte, her bir adımda kendimi daha güçlü hissetmeye başladım. Hayatımın en önemli kararlarından birini aldığım için mutluydum.
Yolculuğum başladığında, farklı kültürlerle tanışmak, yeni insanlarla dostluklar kurmak beni değiştirdi. Her durak, bana yeni bir şeyler öğretti. Bu deneyim, bana yalnızca yeni yerler görmeyi değil, aynı zamanda kendimi tanımayı da sağladı. Kendimle baş başa kaldığım anlarda, içimdeki korkuları yenmeyi öğrendim.
Sonuç olarak, “verdiğim en iyi kararım” ifadesi, hayatımda yaptığım en önemli tercihin özüdür. Bu karar, yalnızca bir seyahat değil, aynı zamanda içsel bir yolculuktu. Artık geleceğe daha umutla bakıyor, kendime daha çok güveniyorum. Herkesin bir gün böyle bir karar alması dileğiyle!