Her zaman olduğu gibi yine ev ahalisinden önce uyanmıştım. Tek başıma sıkıldığım için her sabahki gibi avazım çıktığı kadar ötmeye başladım. Baktım uyanan yok kanatlarımı esnetme egzersizleri yapmaya başladım. Sonuçta uzun bir gün beni bekliyordu ve yine odadan odaya, çiçekten çiçeğe uçacaktım. Umarım bu sefer onlara yakalanmadan istediğim kadar istediğim çiçekten yiyebilirim. Ama bunun için daha sessiz hareket etmeliyim.
Bir ses duydum sanırım anneanne uyandı, benden sonra genelde ilk hep o uyanır. Her zaman olduğu gibi yine ilk önce yanıma gelip benimle sohbet etti ve kapımı açtı. Genelde kapım geceleri dışında hep açıktır. Biran önce kahvaltıyı hazırlamalarını ve onların yanına gitmeyi istiyorum. Çünkü sofrada çok lezzetli şeyler oluyor ve her sabah birlikte kahvaltı ediyoruz. Ben en çok ceviz ve maydanoz yemeyi seviyorum. Üstelik birde annenin elinden yersem tadına doyum olmuyor.
Genelde kahvaltıdan sonra da hep çay saatleri oluyor ve o saatte onlar çay içerken ben de çiçeklerde dolaşıyorum. Genelde kısa bir süre sonra yakalanıyorum ve bazen de kovuluyorum ama benim kanımda pes etmek yok, beni vazgeçiremezler…
Genelde Utku gelip benim kanatlarımdan öpüp duruyor, işin kötü tarafı çok salyalı öpüyor, üstelik kaçamıyorum da. İlk başlarda ne yapıyor bu diye korkuyordum ama artık alıştım ve sanırım bunu seviyorum.
Ben de onlarla uğraşmıyor değilim tabi ki, bu ilgili ailede olduğum için gerçekten kendimi şanslı hissediyorum ve bundan da çok mutluyum.