“Bende Yok Çocuğumda Olsun”

Çocuklara yapılan zeka testleri kadar menfur bir hadiseyle karşılaşmadığımı belirtmem gerek. Zeka testleri genelde 3-7 yaşları arasında bulunan çocuklara uygulanılan zeka kapasitelerini ölçmeye dayanan bir testtir. “Acaba benim çocuğum üstün zekalı mı?” “Neden benim çocuğum diğerleri gibi gelişmiyor?” sorularına cevap arayan ebeveynlerin tamamen kulaktan dolma bilgilerine ev sahipliği yapar bu test. Ailelerin biraz kendi yaptıklarını süzgeçten geçirip düşünmesini şiddetle öneriyorum! Acaba siz o çocuğa yeterince ilgi gösterdiniz mi? Gelişmesi için uğraştınız mı?

Daha sonra yanlış yönlenmelere ilk adım atılır. Bu yanlış yönlenmelerden ilki, sosyal çevrede ya da okul hayatında çocukları için duymuş oldukları “Bu çocuk çok zeki. Bir IQ’sunu ölçtürün” cümleleri ile ortaya çıkmaktadır. Bu cümleleri duydular ve artık o çocuğun hayatı kalmadı. Ebeveynler bunların sonucunda çocuklarına karşı olan beklentileri bir hayli artmakta başarısızlıklarına tahammül edememeye başlarlar.Bu tür dezavantajları gözardı eden ve çocuğunun zekasının yüksek olduğuna inanan aileler, çocuğun zeka düzeyini ispat edebilmek için zeka testi yaptırmaya gereksinim duymaktadır. Psikiyatri serüveni de tam bu anda başlar. İki türlü sonuca varır bu testler. Birincisi çocuğun gerçektende zekası olağanüstü derecede çıkar ve gurur kaynağı olur, ikincisi üstün zekalı bir annenin veya babanın timsaliyle gidilen yerden normal zekalı bir çocuğun ebeveyni olarak çıkış yapıldıktan sonra onların o munis çocuğu artık hayal kırıklığı olmaya başlamıştır. Birinci durumda çocuk her zaman başarılı olmak zorunda, hiç yaramazlık yapmayacak, adeta robot gibi yaşayacak ve çocuktan beklentiler hat safhada olacak. Söylemesi bile insanı garip yapıyor. Birde çocuk üstün zekalı çıktımı hemen çocuğa “Sen üstün zekalısın her şeyi başarabilecek güçtesin.” tarzı cümleler aşılanır. Bunları duyan çocuk zaten zekiyim çalışmaya ne gerek var deyip dersleri, sınavları akışına bırakabilir. İkincisine gelirsek aileler üzülecek “Hani oğlumuz üstün zekalıydı.” cümlesini sayıklayıp duracaklar. Halbuki bu duruma şükür etmeleri gerekirken. Andre Gre’nin dediği gibi: “Bir insanın zekası İQ’suna göre değil, bilgi edinme yeteneğine göre ölçülür.”. Şunu bilmiyorlar: Einstein, Edison gibi üstün zekalı olarak tanımladığımız kişiler daha çocukken okul tarafından kabul edilmemişlerdir.

Sonuca gelirsek ebeveynlerin çocuğum zeki olsun, üstün zekalı olsun, herkesten farklı olsun derken kendi zekalarını yitirmeye adım adım yaklaştıklarını bir bilseler. Kendilerinde böyle bir şey olmayan insanlar “Bari çocuğumda bulunsun.” derler. Gurur duyacak bir şey, bir gurur kaynağı arayışı içine girerler.  Çocuklara zeka testi yapılmamalıdır çünkü önemli olan zekanın seviyesi değildir onu kullanabilmektir, sınırlarını zorlamak, bilgiyi idrak etmektir.

(Visited 87 times, 1 visits today)