Dünya üzerindeki tüm ülkeler,birbirleriyle emsali görülmemiş bir yarış içindeler.Çoğu insanın düşündüğü gibi, ülkelerin başında olan liderler de bu yarışı kazanmak için, ülkelerindeki siyasi ve ekonomik durumlarını ortaya koymuşlardır.Yani,aslında bir adım geri çekilip bu tabloya dikkatli bir şekilde baktığımız zaman, bu yarışın ekonomi ve siyaset üzerine kurulduğunu çok rahat bir şekilde görebiliriz.Bu durumda güçlü ekonomik ve siyasi durumu olan ülke bu yarışın birincisi olacak demektir.Peki, ekonomik ve siyasi durumları iyi olmayıp bu yarışın içinde bulunan o ülkeler,onlar bu durumdan nasıl kurtulacaklar?Tabii ki kollarını iki yana açıp özgürlüğe doğru süzülerek.
Sadece ekonomik ve siyasi duruma bakarak dünyanın her tarafında olmak isterken aslında yapılan tek şey hiçbir yerde olmamaktır.Sadece dünyaya siyasal bir perspektiften bakmaktır fakat insanlığın hayat felsefesi bir noktaya odaklanmak değil,sanat ve bilim yardımıyla gökyüzüne ulaşıp dünyaya kuşbaşı konumundan bakmaktır.
Şu an, herkesin gözleri ekonomi,siyaset ve savaşla kör edilmiş olabilir ama eğer biz bu durumu düzeltmeye çabalarsak zevatların zihni aynı Phoenix kuşu gibi küllerinden doğabilir.Fakat düşüncüleri ve görüşleri sil baştan yaparken çok dikkatli davranmamız gerekiyor çünkü bizim yanlışımız mevcut doğruları da ortadan kaldırabilir.
Özgürlüğe ithaf edilen o kanatlarla doğru yolda ilerleyebilmek için bilim ve sanatın ülkemizde süregelmesini sağlamalıyız.Bunu Herman Hesse’nin ilham kaynağı Rönesans Dönemi’ne kadar uzanan Boncuk Oyunu’nda yarattığı atmosferden destek alarak yapabiliriz.Hesse,Boncuk Oyunu’nda;dış dünyadan bağımsız bir şekilde daha çok bilim ve sanat üzerine eğitim veren bir okul tasarlamıştır.Biz diğer ülkelere karşı sağır bir durumda olursak ve Hesse’nin yarattığı atmosfer gibi bir atmosfer yaratabilirsek özgürlüğümüze doğru usulca süzülebiliriz.
Hessey’in bize gösterdiği yolu takip ettiğimiz zaman,bazen dış dünyadan kendimizi soyutlamalıyız ki ancak o zaman ülke olarak baş başa kalıp özgürlüğümüzün kanatlarını hazırlayabilelim.Bu yarış ülkelerin kendi sınırlarını çizmesiyle başladı ve o sınırlar yok olana kadar bu yarış devam edecektir.Sadece belirli yıllar arasında yarış olarak adlandırdığımız geleceği savaş olan bu duruma kısa bir ara verilmişti.Mustafa Kemal Atatürk insanların gözünü boyayan savaş,ekonomi ve siyasi durumları halkla yardımlaşarak çözerken aynı zamanda da tüm dünyaya o kanatları göstermiştir,herkesi özgürlüğe götürebilecek o kanatları.
Atatürk,özgürlük kanatlarını herkese göstermiş fakat o kanatları sadece ülkemize vermiştir.O kanatları görevlerini ifa etmeleri için ülkemizi yeniden kazandırıp Türk halkını özgürlüğe uçurmasını sağlamalıyız.O iki kanat,bizi özgürlüğümüze götürecek olan o iki kanat başöğretmenimizin de Türk Gençliği’ne belirttiği gibi damarlarımızdaki asil kanda bulunmaktadır!