Ben bir hayalet olsaydım, varlığımın gizemi ve merakı geniş çapta hayal ediyorum. Görünmezliğin ve duvarlardan geçme yeteneğinin özgürlüğü, dünyayı yeni bir perspektiften deneyimlememi sağlardı. Aileme yardım eder, dünyanın her yerini gezerdim. Daha önce gittiğim yerlere gidip nelerin değiştiğine bakardım. İnsanların hayatlarını gizlice izleyebilir, onların sırlarına tanık olabilirdim. Ancak bu durum, büyük bir yalnızlık ve izolasyon hissi yaratabilirdi. İnsanlarla etkileşim kurmanın zorluğu, iletişimin kısıtlılığı beni hüzünlendirebilirdi.
Belki de dünyada kalmanın bir nedeni olurdu; tamamlanmamış bir iş veya ulaşılamayan bir hedef. Bu amaca ulaşmak için çaba harcayarak insanlara yardım edebilir veya onları uyararak hayatlarını olumlu yönde etkileyebilirdim.
Sonuçta bir hayalet olarak var olmanın getirdiği sorumluluklar ve duygular, yaşamın ötesinde bile insanın derinliklerini keşfetmemi sağlardı.