2019 yılında yapılan son araştırmaya göre tüm dünyanın ortalama %18,2’si bir batıl bir inanca sahip. Bunlardan en yaygın olanı %27 ile dört yapraklı bir yoncanın bulan kişiye şans getirdiği inancı. Bunların ardından sırayla %23 ile bir ayna kırmanın kötü şans getirdiği ve %22 ile bir tahtayı tıklatmanın kişiyi nazardan koruduğu inancı geliyor. Tüm bu inançlar yüzde oranlarına bakılacak olursa dünyada olması gerekenden daha fazla gibi görünüyor. Bunun nedeni ne ya da bu inançlar insanları psikolojik olarak rahatlatıyor mu yoksa insanların bunu takıntı haline getirerek kendilerine rahatsızlık vermesine mi neden oluyor?
Dünya genelinde en çok batıl inanca sahip ülke Hindistan hatta Google Akademik üzerinde Hindistan’da bulunan batıl inançların bir süre sonra ne kadar rahatsız edici olmaya başladığı ve hatta nasıl obsesif kompülsif bozukluğa yol açtığı hakkında makaleler de var. Dünya üzerinde batıl inançlarla yaşayan insanların çok büyük bir kısmı inandıkları şeyin saçma olduğunu itiraf etseler de bu durumdan pek de şikâyetçi değiller. Bunun nedeni büyük oranda bu insanların inançlarını takıntı haline getirmemiş olmaları. Batıl inançlarını takıntı haine getiren insanlar genele olarak ya obsesif bozukluk hastalığına yakalanıyor ya da hayatlarına stres içinde yaşamaya devam ediyorlar.
İnsanların sürekli olarak ayna kırmamak, kara kedi görmemek, merdiven altından geçmemek ya da kapalı mekânda şemsiye açmamak için fazladan enerji harcadığı zaman bu batıl inançlar takıntı haline gelmiş demektir. Genel olarak kütü şans getirdiği iddia edilen eylemleri içeren batıl inançlar iyi şans getirdiği iddia edilen eylemleri içeren batıl inançlara göre insanların hayatlarını çok daha büyük oranda kötü yönde etkiliyor. Bunun nedeni ise çok açık, insanlar dört yapraklı bir yonca bulduğunda bunun ona iyi şans getirdiğini inanmasına rağmen yollara düşüp dört yapraklı yonca aramıyor fakat eğer birisi ayna kırmanın ya da kara kedi görmenin onlara kötü şans getirdiğine inanıyorsa başına kötü bir şey gelmemesi için siyah bir kedi görmemek veya bir ayna kırmamak için gayret sarf etmesi gerekir. Böyle bir durum insanın diken üstünde yaşamasına ve her şeye dikkat etmesine neden olur, bu tür yaşantılara sahip insanlara da zaten takıntılı deniyor.
Tüm bu nedenler dolayısıyla batıl inançların insanların sosyal yaşamlarındaki yeri azımsanamayacak kadar büyük. Her ne kadar insanlar batıl inançlarına içen bağlı olsalar da tabi ki bu inançların hiçbir bilimsel kaynağı bulunmuyor.