Batıl İnançlar mı?

İnsanlar, geçmişten günümüze kadar olan süre içerisinde pek çok objeye, batıl inanca karşı korku beslemiştir içinde. Peki neden? İnsanları bu kadar korkutan, canlarını bu kadar sıkan şeyler nedir ve neden oluşmuştur? Gece tırnak kesmemek, salı günleri saç kestirmemek, kara kedi görünce saçını çekmenin nedenini biliyor musunuz? Bunlar bir tesadüf mü yoksa çeşitli anlamlar taşıyan, insanların aklında bu şekilde yer alan bir inanış mıdır?

Hepimizin bildiği bir inanışla başlamaya ne dersiniz? 13. Bu sayının uğursuz sayılma nedeni ise şu: Hz İsa’nın çarmıha gerilmeden önceki son akşam yemeğinde 13 kişi bulunuyordu. Daha sonra insanlar bu sayıdan ölesiye korkmaya başlamış, “triskaidekaphobia” ortaya çıkmıştır. İbraniler’e göre bunun nedeni alfabelerinin 13. harfinin ‘’m’’ olması. Mavet kelimesinin ‘’m’’ ile başladığı ve ‘’ölüm’’ anlamına geldiği göz önünde bulundurulursa bunun biraz korkutucu olduğu gerçeğini sizden saklamayacağım. 13 sayısı Hammurabi’nin listesinde, otellerdeki oda numaralarında ve asansörlerde kullanılmamaya başlanmıştı. Nuh Peygamber ve kavminin içinde olduğu geminin cuma günü batması da 13. Cuma’dan korkmaya neden olmuştu. Bir yıl içinde 13 kez dolunayın olması ve ünlü seri katillerin adının 13 harften oluşmasının da bu korkuya büyük etkisi var tabii. 13’ün asal olmasının da sizi korkutması lazım!

Diğer bir taraftan da Meksika’da bu sayının uğur getirdiği inancı yaygın. Onların bu sayıya karşı duydukları saygı ve Hz. Muhammed’in 571’de doğmuş olması (rakamların toplamının 13 gelmesi) biraz kafa karıştırmıyor değil. İnsan hangisine inanacağını şaşıyor, değil mi? Ama dinimizde uğursuz sayılan hiçbir şey bulunmadığı için rahat olabilirsiniz.

Japonlara göre mezarlıktan geçerken başparmak avuç içinde olmalı ki anne- babanızı ölümden koruyabilesiniz. Ruslara sarı çiçek vermeyin, bu ihaneti teslim eder. Almanlarla beraber su ile kadeh kaldırmayın ki masadaki kişiler ölmesin. Aman aman, Amerika’da kaldırımdaki çatlağa da basmayın ki annenizin bel kemiği kırılmasın. Hollanda’da da komşunuza sakın ödünç tuz vermeyin, son olarak İngiltere’de yeni ayakkabılarınızı masa üstüne koymaya kalkışmayın.

Komik gelmiyor mu? Kendimizi saçma sapan şeylerle sınırlandırıyoruz, bunlardan korkuyoruz ve kulağımızı çekip sert bir şeye üç kez vuruyoruz. Bana çok garip geliyor. İnsanların hayal gücünün bu kadar geniş olmasının bizi korkutması gerekirken korktuğumuz şeylere dönün de bakın bir. Hepsi bir tesadüften ortaya çıkmış, aslı astarı olmayan inanışlar. Kendinizi bunlarla sınırlamak yerine ne yapın biliyor musunuz? Bu gece saat tam 00.00’da tırnaklarınızı kesin. Yarın sokakta gördüğünüz kara kediyi okşayın, salı günü de saçınızı kestirin, değişiklik herkese lazım.

(Visited 30 times, 1 visits today)