Olasılıklarla dolu bir Dünya’da yaşıyoruz. Dolayısıyla sabah uyandığımız zaman aklımızdan binbir türlü şey geçiyor. “Projemi teslim edebilecek miyim? Antrenman iyi geçecek mi? Bugün güzel bir gün mü olacak?” gibi sorular beynimizi her gün her saat kurcalayıp duruyorlar. Peki biz bunla nasıl baş edebiliyoruz?
İnsanların doğuştan gelen bir şeye dayanma, güvenme ve inanma ihtiyacı bizi batıl inançlara götürüyor. Mesele, çok büyük bir hedefimiz var ve bu hedef için yeterince çalışıyoruz ancak yaptıklarımı yeterli bulmuyor bize hedefimizin gerçekleşeceğini belirtecek bir sinyale ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden merdivenin altından geçmemeye çalışıyor ya da kayan yıldız gördüğümüzde dilek tutuyoruz. Bu bizi hem hedefimiz için bir şey yaptığımıza inandırıyor hem de mutlu ediyor.
Tabi ki batıl inançlar bazen bizi motive edip, pozitif düşünceler yaymamızı sağlarken aynı zamanda bizi kör edip olmayan bir gerçekliğe inanmamızı sağlayabilir. Bu yüzden batıl inançlar bir takıntı haline gelmediği sürece ortada bir tehlike yoktur.