Selamlar herkese. Ben Özgür. Beştepe Koleji’nde 10. sınıf öğrencisiyim. Bu benim ilk yazım olacak o yüzden çok heyecanlıyım. Büyük bir ihtimal bazı ufak tefek kuralları unutacağım kusura bakmayın. Bugün size hayatımın en önemli belki 3. şeyi olan basketbolu anlatmaya çalışacağım. O zaman ben kısa kesip basketbolu anlatmaya koyulayım.
Basketbol 1891’de Kanadalı Dr. James Naismith tarafından keşfedilmiştir. Basketbol sahasının ölçüleri 28 metreye 15 metredir. Her takımın savunduğu bir pota vardır. Bu potalar karşılıklıdır. Takımların amacı en fazla sayıda potadan top geçirmektir. Her takımda sahada 5, kenardakilerle birlikte en fazla 12 oyuncu bulunur. Oyuncu değiştirme sayısı sınırsızdır. Takımlar 24 saniye içerisinde topu potaya değdirmeli veya sayı atmalıdır. Basketbol maçı 10 dakikalık 4 tane çeyrekten oluşur. 2. çeyrek ve öncesi ilk yarı, sonrası ise ikinci yarı olarak adlandırılır. İlk 3 çeyrek ve uzatma devrelerinde geçerli olan 2 dakikalık 1 tane mola hakkı vardır ve bu bahsettiğim uzatma normal süre berabere biterse oynanır.
Her oyuncunun 5 faul hakkı vardır ve 5 faul yapan oyuncular oyundan çıkar ve bir daha giremez. Ayrıca bir takımın 4 faul hakkı vardır. 4. faulden sonra isterse karşı sahada faul yapılmış olsun yine de atış verilir. Hakemler başhakem ve yardımcı hakem olmak üzere 2 tanedir ve ayrıca masada sayı görevlisi, saat görevlisi ve istatistik görevlisi bulunur. Saat görevlisi oyun durduğunda yani top ölünce saati durdurur ve top canlanınca geri başlatır ve 24 saniyenin başlatılmasından da sorumludur. Sayı görevlisi hangi oyuncunun kaç sayı attığına bakar. İstatistik görevlisi ise oyuncuların kaç top çalma, rebound, faul vb. istatistiklerini tutar.
Faul: Bir oyuncunun karşı takımdaki oyuncuyla fiziksel temas durumudur. Onun atışını bozan, sakatlanmasına neden olan veya kurallara uymayan her türlü temasa denir. Faul yapılan oyuncu atış yerine bağlı olarak 2 veya 3 atış yapar. Eğer faul yapıldığında topu havada ise ve potaya girdiyse 1 atış yapılır.
Rebound: Çembere atılan topun girmeden geri sekip bir oyuncunun bu topu yakalamasıdır. Hücum reboundu ve savunma reboundu olarak ikiye ayrılır. Savunma reboundunu alan takım karşı potaya hücum etmeye çalışır, hücum reboundu alan takım ise girmeyen sayısını tamamlamaya çalışır.
Top çalma: Atılan pası hedefine ulaşmadan önce alma veya topu sektiren oyuncudan topunu alma olayıdır.
Steps: Hatalı yürüme olarak da adlandırılır, oyuncunun topu sektirmeden adım atması veya sektirdikten sonra tutup geri sektirmeye başlamasına denir. Üçlük çizgisi içinde yapılan tüm atışlar ikilik (serbest atışlar dahil değil), dışında yapılan tüm atışlar ise üçlük sayı sayılır.
Şimdi gelelim basketbolun faydalarına. Her sporda olduğu gibi basketbolda fiziksel belli nitelikler ister ancak fiziksel nitelikler dışında zihinsel nitelikler de ön plana çıkar. Basketbolda her şey setlerden ibaret değildir. Bazen rakibi okumak, kendi zekanı katmak ve bir iki adım ilerisini görmek gerekebilir. Zihinsel olan kısmını neden anlatıyorum çünkü en önemli faydalarından biri pratik zekalı olmanızı sağlaması ve özgüven vermesi. Fiziksel olarak ise kol ve bacak kaslarınızı geliştirir. Yüksek tansiyon riskini azaltır ve yüksek tansiyonu olanların da tansiyonlarını dengede tutmalarını sağlar. Kandaki trigiliserid miktarını azaltır ve iyi kolesterol miktarını artırır. Kalbin 1 defada pompaladığı kan miktarını artırır. Akciğer kapasitesini artırır ve kasların oksijeni daha hızlı ve verimli almasını sağlar. Çarpıntı riskini azaltır ve kalp krizinden sonra hayatta kalma şansınızı artırır. Sıcaklığa karşı direncinizi artırır. Stresten korunmaya, depresyondan çıkmaya, sigarayı bırakmaya yardım eder. Prostat, göğüs ve bağırsak kanserinin oluşma riskini azaltır. Üst solunum yolları enfeksiyonlarına karşı daha dirençli olmasını sağlar. Şeker hastalığının gelişmesini önler ve şeker toleransınızı yükseltir. Eklemlerdeki kıkırdakların yoğunluğunu artırır ve eklemlerin bozulma hızının yavaşlamasına sebep olur. Kemik erimesi ve kırılmasına karşı dirençli olmanızı sağlar. Kilo vermenize (fazla yağlarınızı erimesine) yardımcı olur.
Bu faydalarının yanında benim hayatıma en olumlu katkısı yeni arkadaşlar ve farklı çevreler bulmam oldu. Beni bugün Özgür yapan en önemli şey bence basketboldur. Her sporda olduğu gibi faydası kadar zararı da var basketbolun. Örneğin benim 4 kere ayak parmağım çatladı, 1 kere bileğim çatladı, 2 kere kolum kırıldı ve sayısız kere bileğim burkuldu. Bunların yanına kas yırtılması veya ayak kırılması vb. birçok ciddi sakatlıklar yaşanabilir. Ama bence bu riske değer basketbolun oynarken verdiği haz.
Umarım sizi çok fazla sıkmamışımdır. Başlarda bahsettiğim gibi bazı kuralları ve özellikleri unutmuş olabilirim kusura bakmayın. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hepinize iyi günler.