Ben Hediye, zengin bir aileden gelen daha sadece 15 yaşında olan Hediye. Her istediği anında önüne koyulan Hediye. Hayat benim için her zaman çok kolay oldu , hayatın zorluklarını hiç bir zaman yaşamadım. Annemlerin gözbebeğiyim sanırım bunum sebebi annem beni dünyaya getirirken az kalsın kaybediyormuş. O yüzden üzerime çok titriyorlar her ne kadar bazen beni sıksalar bile onlar sayesinde kendimi çok güvende ve iyi hissediyorum. Okula giderken yoksul insanları gördüğümde onlar için ne yapabileceğimi düşünüyorum. Okuduğum makalelerde insanların çok zorluk çektiğini her zaman görüyorum ve bu acıları empati kurarak yaşamak onların acısının çeyreği bile olamaz bunu biliyorum. Bir gün annemle konuşmaya karar verdim fakat bunu öyle bir şekilde anlatmalıydım ki annem ne kadar istekli olduğumu görmeli ve beni desteklemeliydi. Annemle konuştuktan sonra onu ikna etmem 3 ayımı aldı fakat ne kadar ısrar ettiğimi ve istekli olduğumu görünce kabul etmemesi için bir sebep yoktu. Plan yapıp önce onlarla konuşmam gerekliydi. Nelere ihtiyaçları olduğunu bilmeli ona göre yardım etmeliydim. Paraysa para her şeyi vermeye hazırdım.
Tam nasıl konuşsam diye düşünürken okul pikniğinde kendime yeni arkadaşlar edindim. Onlar da yardım etmek istediğim ailelerden bir kaçının içindeydi. Beni akşam yemeği için evlerine davet ettiler, bu beni çok duygulandırmıştı sonuçta daha kendilerini bile zor doyururken yemeklerini benimle paylaşmak istediler. Evlerine gidip aileleriyle tanışıp sohbet ettim. Onlara yapmak istediğim şeyden bahsettim ama pek sevmediler. Para vermem onların aşağılanmasına neden olurmuş. Bu benim hiç aklıma gelmemişti bende başka türlü onlara nasıl yardım edebileceğimi sordum. Akşam okuldan çıktıktan sonra gönüllü gidip yemek ve oyuncak dağıtabileceğimi söylediler. Bu fikir kesinlikle çok güzeldi ama tek başıma yapmazdım bende okulda arkadaşlarıma bahsettim ve gönüllü bir tim oluşturmaya karar verdim. Kendi dikkatimi çeken en önemli şey evlerinin çok soğuk olmasıydı. Bende yalıtım yaptıramadıklarını düşünerek onların evlerine yaptırabildiğim kadar yalıtım yaptırabileceğimi düşündüm.
Akşam babamla bu konuyu konuşmaya karar verdim. Babamı ikna edip yalıtım için çalışmalara başladık. Ertesi sabah okulda arkadaşlarımla birlik olup yemek şirketleriyle anlaşma yapmaya başladık, yemeklerin parasını kendi cebimizden karşıladık. Akşam yemek şirketi attığımız konuma yemek arabalarını kurdu bizde gönüllü gidip insanlara yemeklerini dağıtmaya başlayıp her yaptığımız şeyin fotoğraflarını ve videolarını çekmeye başladık. Amacımız insanlara neler yaptığımız ve onlarında neler yapabileceğini göstermekti. Çok geçmeden birlik olup, kuruluş haline gelip ülkemizdeki çoğu yoksula yardım etmeye başladık. Bir kaç ay sonra bir rahatsızlık geçirip hastaneye kaldırıldım. Benim için zor bir dönemdi, çok zorlu tedaviler görüp mental açıdan çöküntü yaşadım. Annemleri endişeli görmek beni daha da çok üzüyordu ve endişelendiriyorlardı. Onlar için endişemi saklamaya çalışmak beni daha çok yoruyordu. Hastaneden eve geçiş yaptığımda 1 hafta boyunca dinledim. Ertesi sabah kapı çaldığında evde kimse olmadığı için kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda gördüklerime inanamadım. İlk yardım ettiğim arkadaşlarım, birlik olup çalıştığım arkadaşlarım tüm ailem karşımdaydı. Bunu gördüğümde asıl güvende olduğumu ve çok mutlu olduğumu iliklerime kadar hissetmiştim.