Basit Sanat

Günümüzde, teknolojinin de hızlı bir şekilde gelişmesiyle birlikte müzik ve sanat camiasında birtakım yeni türler ortaya çıkmaya başlamıştır. Benim fikrimce, bu türlerin ortaya çıkmasında teknolojinin her ne kadar etkisi olsa dahi bu türlerin çıkmasının asıl sebebi yeni nesilin kendini ifade etmek için bir yöntem bulmaya çalışmasıdır. Bunun yanısıra bu türlere isteyerek veya istemeyerek hepimiz en az bir kere maruz kalmışızdır. Ve yüksek olasılıkla hepimizin dikkatini çeken bu tarz müziklerin en bariz özelliğinin içerisinde birçok anlamsız kelimenin barınmasıdır.

Peki sizce bu anlamı olmayan sözcüklerle oluşturulan müzikler sanat sayılmalı mıdır? Konuyu biraz daha derinden incelersek bugüne kadar farklı birtakım sebeplerle, farklı mekanlarda, farklı zevklere hitap etmek amacıyla birçok müzik türü ve tarzı görülmüştür. Bunların hepsinin kültürel ve sosyal açıdan bizler için ayrı yerleri vardır. Ancak bu türlerin ortak özelliği bir amaca hizmet etmesidir ya da en basitinden insanlara zevk vermesidir. Örneğin, klasik müzik tarzı kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle başlayan Orta çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans’ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş bir müzik tarzıdır.

Yukarıda verdiğim örnekte de gördüğünüz üzere eskiden müzik ortaya çıkarmak veya sanatla uğraşmak, bunları yapsanız dahi kabul ettirebilmek günümüze kıyasla bir hayli zordur. Bana kalırsa eskiden her ne kadar bu tarz zorluklarla karşılaşılsa dahi günümüzdeki gibi her konuşabilen insanın şarkı çıkartıp toplumlara sanat olarak lanse etmesinden çok daha iyidir. Bu bahsettiğim argüman ise asla insanların müzik çıkarmasına karşı olduğumdan değil lakin insanların herhangi bir müzik, nota bilgisine sahip olmadan bir şarkı çıkarması ve kendini sanatçı ilan etmesinden kaynaklanmaktadır.

Durumu kendi ülkemiz perspektifinden inceleyenince durum ne yazık ki içler acısı. Nedenini sorucak olursanız bugüne kadar ülkemizde binlerce sanata laiğiyle hizmet eden Fazıl Say, Sezen Aksu, Barış Manço gibi sanatçılarımız varken günümüzde yeni nesilin bu tarz değerli sanatçılar yerine ne dediği anlaşılmayan herhangi bir anlamı olmayan müziklere daha çok değer vermesidir.

Bunun en temel nedeni ise bana kalırsa sürü psikolojisi ve popüler kültür köleliği olmaktadır. Biraz daha açıklamam gerekirse toplumun genç kesiminin çoğu bu tarz şarkıları dinleyip beğendiği için geri kalan kısımda sürüden soyutlanmamak amacıyla bu tarz müzikleri sevmese dahi dinlemeye başlıyor ve böyle böyle bu tarz şarkılar popülerite kazanıyor.

Sonuç olarak bana kalırsa bu tarz şarkıları sanat çatısı altında değerlendirmek dahi işini hakkıyla yapan ve bir yere gelebilmek için çaba sarf eden değerli sanatçılarımıza saygısızlıktan başka bir şey değildir. Bununla birlikte müziğe dair herhangi bir eğitim almamış insanların müzik yapması ve şarkı çıkarması bana kalırsa sanatı basitleştiren bir olaydır. Çünkü metrobüste otururken yazılan bestelerle aylarca profesyonel bir şekilde yazılan besteler hiçbir zaman aynı kefede tutulmamalıdır.

(Visited 12 times, 1 visits today)