“İyi şeyler asla konfor alanlarından gelmez. Başarı istiyorsak rahatsız olmaktan memnun olmalıyız.” Bu düşüncenin genel olarak demek istediği şey, çoğunlukla başarının rahatça değil konfor alanından çıkılarak yani sıkı çalışılarak elde edilen bir şey olduğudur ve çoğu başarılı insanın da bunu böyle elde ettiğini söyler. Bundan dolayı da bir sorun çıktığında ondan kaçmamalı ve üzülmemeliyiz bunun yerine onu çözerek bir başarı elde edip kendimizi geliştirmeliyizdir. Çünkü her bir başarı bize bir şey ekler ve bizi geliştirir. Açıkçası ben bu düşünceye katılıyorum çünkü daha önce de bahsettiğim gibi her bir başarı bizi geliştirir ve bize deneyim kazandırır.
Bir insanın deneyimleri ve çalışmalarının bir insanın başarı olmasında çok bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü eğer konfor alanından çıkmasaydık şu anda sahip olduğumuz şeylerin neredeyse hiçbirine sahip olabileceğimizi sanmıyorum. Teknolojinin bu kadar gelişmesinde her ne kadar insanlık için kötü olsa da savaşlar ve silahlanma çabaları vardır ya da en basitinden hayatta kalma içgüdüleri vardır. Atalarımız bir aslan veya kaplan gördüğünde onlarla çıplak elleriyle savaşıyorlardı ve kaybediyorlardı. Ama deneyimlerinden yararlanarak (yani neredeyse nesiller boyu aile ve kabilelerinden birini kaybederek) ve hayatta kalmak için araştırmalar yaparak, mızrak, kılıç ve ok yay gibi silah aletlerini üreterek saldırdılar ve aslan saldırılarından hayatta kaldılar ve neslimiz bu zamana kadar gelebildi. Atalarımız zamanında atın hızıyla yetinip araç olarak atlardan başka bir şey aramayıp konfor alanlarından çıkmasalardı şu anda araba denilen ve hayatımızın her anında kullandığımız aracı hiçbir zaman elde edemezdik. Bir diğer örnek olarak her ne kadar birçok insan ölse de savaşlar sayesinde radyo, uçak, otomobil, bilgisayar veya düşünebileceğiniz çoğu teknoloji bulundu ve geliştirildi. Bir şeyi sıkı çalışarak da başarabilirsiniz çünkü bir şey için ne kadar çabalarsanız ne kadar emek sarf ederseniz o kadar iyi olacaktır. Küçüklüğümüzden beri Thomas Edison’un ampulün icadında 999 kere başarısız olduğu, fakat 1000. seferde başarıp hiç pes etmediğini anlatır. Yani bir şeyi başarmak için kaç kere başarısız olduğumuz önemli değildir çünkü başarısız oldukça başarmaya daha da çok yaklaşırız. Genel olarak insanlar hayatın o anki zorluğundan kaçınmak ve o zorluğun üstesinden gelmek için sıkı çabalar, çalışır ve deneyimlerinden sonra zorluktan başarı ile üstesinden gelip hayatı kolaylaştırır. Ve bu fikirde geçen “…Başarı istiyorsak rahatsız olmaktan memnun olmalıyız” kısmı ise rahatsız olmanın sonucunda yani sıkı çabalamamız sonucunda elde ettiğimiz başarının ve deneyimin değerini bilmeli ve bir sorun ile karşılaştığımızda bu sorunu çözdükten sonra hem gelişeceğimiz hem de bir başarı elde edeceğimiz için mutlu olmalıyız demek istiyor.
Başarının genel olarak deneyim ve sıkı çalışma sonucunda meydana geldiğine ve her bir başarı ve deneyimin bizi geliştirip bize bir şey kattığına inandığım için “İyi şeyler asla konfor alanlarından gelmez. Başarı istiyorsak rahatsız olmaktan memnun olmalıyız.” fikrine katılıyorum ve başarılı olmanın sıkı çalışmadan geçtiğine inanıyorum.