Rüyalar, hayatımda her zaman güçlü bir güç olmuştur. Sadece uyurken deneyimlediklerimiz değil, aynı zamanda kendimize koyduğumuz somut olmayan hedeflerdir. Hayatın zorlukları arasında bize rehberlik eden pusula, bizi ileriye taşıyan bir umut ışığıdır. Ancak rüyalar, mücadele olmadan asla elde edilemez ve gerçekte neyden yapıldığımızı öğrendiğimiz yer, zorluk anlarıdır. Bir zamanlar, çocukluğumdan beri taşıdığım bir yazar olma hayalim vardı. Kalplere dokunacak hikayeler yazmayı, sadece kelimelerle dünyalar yaratmayı hayal ediyordum. Ancak tüm rüyalarda olduğu gibi, yol kolay değildi. Reddedilme mektupları, kendinden şüphe etme ve hemen sonuç alamamanın ezici ağırlığı kararlılığımı sınadı. Vazgeçmek istediğim anlar oldu, vazgeçme düşüncesi tek seçenek gibi görünüyordu.Ancak o mücadele anlarında paha biçilmez bir şey öğrendim: Her zorluk beni daha güçlü kıldı. Düştüğümde, başarısızlıkla karşılaştığımda bile bunun yolculuğun sonu olmadığını fark ettim. Bu sadece bir duraklamaydı, gücümü toplamak, öğrenmek ve tekrar ayağa kalkmak için bir fırsattı. Rüya değişmedi; sadece daha da netleşti. Her aksilikle becerilerimi geliştirdim, yeni teknikler öğrendim ve özgüvenim arttı. Ne kadar çok başarısız olursam, düşmenin bir zayıflık işareti olmadığını, sınırlarımı zorladığımın, yeni şeyler denediğimin ve geliştiğimin bir işareti olduğunu o kadar çok anladım. Sahip olduğum en güçlü farkındalıklardan biri, başarının asla başarısız olmamaktan gelmediğidir. Başarı, tekrar ayağa kalkıp ilerlemeye devam etme yeteneğinden gelir. Rüyalar, engellerden kaçınarak değil, onlarla yüzleşerek, onlardan ders çıkararak ve bizi şekillendirmelerine izin vererek elde edilir. Rüyayı kovalamaya değer kılan, her düşüşten sonra ayağa kalkma sürecidir.
Azmin anahtar olduğunu öğrendim. İşler imkansız göründüğünde, başarısızlığın ağırlığı çok fazla geldiğinde, neden başladığımı hatırlamak çok önemlidir. Rüya sabit kalır ve devam etmek, bir ayağımı diğerinin önüne koymaya devam etmek bana bağlıdır, yol belirsiz görünse bile. Düşüş acıtabilir, ancak sihir yükselişte gizlidir ve o gizlilik ancak peşinden koşarsan gerçekleşir. Rüyanın gerçekten canlandığı anlar, tekrar ayağa kalktığım anlardır.Yani, hayat beni kaç kez yere sererse sersin, yükseleceğim. Rüyamın peşinden koşmaya devam edeceğim, her zorluğun beni daha da güçlendirdiğini bilerek. Ve geriye baktığımda, yolculuğun kendisinin, ulaşmaya çalıştığım rüya kadar güzel olduğunu göreceğim. Her engel, her mücadele, aslında beni daha güçlü kılacak, daha anlamlı bir sona götürecek. Ve o zaman, rüyama ulaştığımda, sadece hedefe değil, o hedefe ulaşırken öğrendiklerime de şükredeceğim.