Kendimizi ne zaman kötü hissederiz?
Yanlış bir şey söyleyip mahcup olduğunuzda mı? Yazılıdan kötü bir not aldığınızda mı? Yalan söylediğinizde mi? Arkadaşınızın sizi ektiğinde mi? Bunlardan hangisi sizi daha kötü hissettirir?
Bana göre hepsi çok kötü hissettirir. Bazen arkadaşlarınızın oluğu bir ortamda, bazen başka bir ortamlarda söylenmemesi gereken, yanlış ifadeler kullandığınızda insanların bakış açıları yüzünden büyük bir utanma yaşarsınız. Eğer bir de sizi söylediğiniz sözle ilgili eleştiren,suçlayan, kulp takan insanlar varsa mahcubiyetiniz giderek artar. Bu durumdan sonra insan iki şeyi tercih edebilir; ya topluluk içinde hiç konuşmamak ya da konuşmadan önce söyleyeceğiniz şey hakkında düşünerek ve bilgi sahibi olarak konuşmak. Buradan da anlaşılacağı üzere zaman zaman yaşanılan mahcubiyet, üzüntüler bizi olumlu yönde etkileyebiliyor.
Herkes gireceği sınavdan iyi bir not almak ister. Ama bazen konu hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olunmadığından, bazen çalışılan yerden soruların gelmeyişinden, bazen de yeterince çalışılmamasından dolayı kötü sonuçlarla karşılaşılabilir. Kötü sonuç alındığında kimi insan daha çok ve sistemli çalışarak başarısızlığı gidermeye çalışırken kimi insan da pes edebilir. Başarısızlık kişide kötü bir ruh hali yaratmasına rağmen sistemli çalışma bakımından yol gösterici olabilir. Kişi başarısızlığının nedenlerini sorgulamaya başlar. Eksiğini, yanlışını fark eden insan doğrusunu yapmaya çalışır. Daha iyi bir sonuca ulaşmak için daha çok çaba gösterir. Bu başarısızlık o kişinin bir motivasyon kaynağı olabilir.
Mesela Elon Musk başarılı bir kişi. Türkiye’ye geldiğinde Anıtkabir’e gidip orada çektiği fotoğrafı İnstagram’da paylaştı, Türkiye, onu bu fotoğrafıyla tanıdı.
Geçmişte Paypal’ı kurmuş, ardından da onu büyük bir meblağa satmış, fakat bu kazandığı para ile hayatını çok rahat bir şekilde geçirebilecekken uzay taşımacılığı şirketi olan SpaceX’i kurmuştur.
Peki Elon Musk hiçbir sıkıntı çekmeden, kolay bir şekilde mi bu başarılara ulaştı? Tabii ki hayır. Küçüklüğünden itibaren Dünya’nın kötüye gidişinden endişe duyan bu kişinin o zamanlardan beri kafasında oluşturduğu bir ideali var; Dünya’yı kurtarmak. Peki bu idealinin kaynağı ne? Elbette ki Dünya hakkındaki endişesi, kötü ruh hali. Peki bu idealine ulaşmak için neler yaptı? Durmadan kitap okudu. Hatta kendisi de durmadan kitap okuduğunu, o zamanlarda sürekli olarak gittiği kütüphanede okumadığı kitabın kalmadığını söylüyor. Elon Musk bu kadar çalıştı ve ne yaptı? Örneğin; elektrikle çalışıp çevreci bir araba olan Tesla. Evlerin kendi ihtiyacını karşılayabilmesi için güneş paneli çatı kiremitleri.
Bunların yanında benim en çok hoşuma giden Hyperloop. Bu şu an bir faaliyete geçmemiş bir proje. Enerjisini Güneş’ten aldığı gibi bu da diğerleri gibi çevreci. Bunların yanında Elon Musk o korktuğu, kötü ruh halini yaratan olay için Hyperloop’un patentini halka açık yapıyor. Bunu da başarılı olmak için yapıyor. Onun için başarı Dünya’nın daha yaşanılabilir bir yer olması.
Elon Musk’ın geçmişinden itibaren bakıldığında kötü bir ruh halinin başarının anahtarı olabileceği anlaşılabiliyor.