Her insan kendisi için en iyisini ister bu dünyada. Bu isteği sonucunda da ,eğer yeteri kadar istek varsa, kendini geliştirme ve hedefi için çabalama dürtüsü baş gösterir. Elbette hedefe ulaşmak için kendimize hedef koymalıyız ve bu yolda çalışmalıyız ancak çalışmalarımızın daha verimli ve kusursuza yakın olmasını sağlamak için kendimizi ihmal etmemeliyiz. Einstein’ın bir sözü vardır çok sevdiğim ve her okuduğumda ne kadar da doğru dediğim “Dünden ders çıkar, bugünü yaşa, yarın için umut et!”. İşte bu kadardır aslında kendimizi geliştirmenin mantığı.
Kendimizi geliştirmenin ilk adımı hatalarımızı fark etmekten geçer. Hatalarımızı ne kadar erken fark edip düzeltmeye başlarsak bir sonraki adımda bunlardan arınmak ve daha iyisi olabilmek daha kolay olacaktır. Yani ilk ve en önemli adım olan hatalarımızı fark etmek bizi pişmanlık içinde kıvranmak ve geçmişe takılı kalmak yerine hataları bulup onarmaya itecektir ve böylece diğer her şey çok daha kolay bir hal alacaktır. Konu hakkında ikinci madde ise bugünü yaşamak. Yani geçmişten çıkardığımız hatalarımızı ve dersleri o günde uygularken farklı bir şey düşünmemek veya yapmamak denebilir. Çünkü an farklı bir şey düşünmek veya yapmak bizim odağımızın tamamını işimize vermekten alıkoymanın yanında işi verimsizleştirir. Hatayı geçmişten bulduk ve çıkardık ,sonrasında onu düzelttik ve anı yaşadık geriye tek bir şey kaldı : gelecekte ne yapacağız ? Gelecek konusuna gelecek olursak ilk olarak o günün de ilerde geçmiş bir gün olacağını ve de yine orada hata arayacağımızı unutmamak gerek çünkü insan asla mükemmel olamaz. Ancak düzgün çalışma ve gelişmeyle mükemmele yaklaşabilir bu da döngünün tekrarlanmasıyla meydana gelir. Gelecek için her zaman bugünden hazırlıklı olmak gerekir. Geriye kalan kısmı ise bize düşmez. Bize yalnızca umut etmek ve istediğimiz sonuç için bir zemin hazırlamak düşer. Einstein’ın bu üç basamağı bir kişinin başarıya ulaşması için bir yapı taşıdır aslında. Üzerinde duruldukça yontulur ve bir başarı heykeline dönüşür. Her bir geçen gün heykeli daha da güzelleştirir ve kusursuzlaştırır.
Uzun lafın kısası başarı kişinin ne kadar istediğine ve buna kıyasla ne kadar emek sarf ettiğine bağlıdır. Kişi geçmişten ders çıkarıyor ve onları düzeltiyorsa ,anı yaşayarak işine odaklanıyorsa ve gelecek için uygun zemini hazırladıktan sonra inanıyorsa ve umut ediyorsa başarı kaçınılmazdır ve her gün bir basamak daha başarılı daha kusursuz olur. Bu şekilde başarı kaçınılmazdır.
