Yavaş yavaş yürüyordum zifiri karanlıkta. İşten çıkalı çok olmamıştı. İlerde küçük bir ışık belirdi. Yavaşça yaklaşıyordu. Fakat bir anda yok oldu. Tüm dünya sessizliğe bürünmüştü. Bu yardım çığlığını duyan bir tek ben miyim? Ses ileriden geliyordu. Yaklaştım ve gördüm ki bir grup hırsız, bir adamı kaçırıp bağlamıştı. Beni görünce hemen kaçtılar. Çok şaşırmıştım. Derken bir anda arkamdan siren sesleri duyulmaya başladı. Birkaç polis gelmişti. Beni adamın yanında gördükleri için hırsızım sanmışlardı. Beni tuttukları gibi götürdüler. Onlara anlatmaya çalışıyordum fakat beni umursamıyorlardı. Bağlanan adamı çözdüklerinde adam da benim masum olduğumu kanıtlamaya çalışıyordu. Ama nafile, hiç bir işe yaramıyordu.
Karakola varmıştık. En azından Komiser Bey, adama inanmıştı (muhtemelen lolipop ısmarladığımız için). Ben ise delil olarak hırsızların arabasının plakasını onlara gösterdim. Radardan izlerini sürmeye başlamıştık. Artık evinin nerede olduğunu biliyorduk. Ama bir dakika, burası bizim ev. Olamaz, evimizi soyuyorlar. Hemen yola çıktık. Birkaç dakika sonra varmıştık. Fakat kötü haber: Kaçmışlar. Evi hızlıca kontrol ettim. Para kasasını açmayı başarmışlar. Hemen aşağı indim ve gördüklerimi anlattım. Radarda bir sorun vardı. Bir hacker tarafından ele geçirilmişti. Sonra radar tekrar çalıştı. Polisler devam etmeyi tercih ettiler. Ancak biraz şüpheliydim. Az önce bir hacker tarafından ele geçirilmiştik ve bir anda her şey eskiye dönmüştü. “Durun!” dedim. Bizi kandırıyorlar. Bakın, ilerideler işte, radar bambaşka bir yeri gösteriyor. Hadi, o tarafa gidelim. Arkamı döndüğümde herkesin uyuduğunu gördüm. Madem öyle, o zaman ben de kendim yakalarım. Peşlerinden gittim. Koşarken herkesten yardım istedim. Hırsızlar köşeye sıkışmıştı. Kaçacak yerleri yoktu. Artık her şey sonlanacaktı, dedim ve uyandım. Ne yani, her şey rüya mıydı? Sinirim bozulmuştu. Tam da yakalıyordum hırsızları. Belki rüyama devam ederim diyerek tekrardan uyumaya başladım. Etrafıma bakındım. Tekrardan rüyama dönmüştüm. Evvvvet!
Dııııııırrrt, dıııııırrrt
Olamaz, sabah olmuş, neyse artık, belki de rüyama devam etmemeliyim. Hazırlanmam lazım, işe geç kalacağım. Off! Saate bakmak bile istemiyorum. Bittim, ben bittim!