Bir topluluğu bir arada tutabilmek için gerekli belirli şeyler vardır. Bu topluluğun nüfusu arttıkça bir şekilde kurallar koyulmazsa kaos ortamı görülür ve işler kötü yola gider. Kaos ortamının önlenmesi için belirli aksiyonların alınması şart. Bu sebepten dolayı kanunlar ve kurallar ortaya çıkıyor.
Düzenli bir dünyada barışın daha kolay sağlanılabileceğini öngörülebilecek bir durum olur. Bu ifade ne kadar somut fazla emin olamam. Sonuçta barış teriminin herkes için farklı bir anlamı var. Barış kelimesi duyulduğunda her kişi kafasında değişik bir ortam, hayat, durum canlanıyor. Ne kadar barışçıl bir bir yerde olacakları da farklı farklı düşünüyorlar büyük ihtimalle. Bunların dışında gerçekten kurallı bir yerde insanların düzenlerini daha iyi koruyabileceklerine ve daha mutlu, rahat, özgür bir şekilde yaşayabileceklerini düşünüyorum. Yine de bu kuralların kapsadığı durumların bir şekilde sınırı olması gerektiğini de düşünüyorum. Bir toplulukta çoğunlukla insanlar özgür olabilmeyi, özgürce hayatlarını istedikleri gibi yaşayabilmeyi isterler. Şahsen benim hayatımda tanımış olduğum herkes için bu şekilde idi. Özgürce hayatımızı yaşayamayacaksan yaşamaktan nasıl gerçekten zevk alabiliriz? Gerçek anlamda zevk alınabilir mi özgürlük kavramı yokken? Bu sorulara cevap olarak, hiç zannetmiyorum demem gerekiyor. Bütün hayatımı “özgür bir şekilde yaşayabilmek” hayaliyle geçiriyorum. Bunun bir hayal değil gerçek olması lazım. Kendi topluluğumun içinde kötü hissetmemem, aksine mutlu ve uyumluluk içinde hissedebilmem gerekiyor. Gerçekten gelişmiş, mutlu bir topluluk böyle olur ve bu yüzden özgür, hür olmak çok önemli.
İçinde bulunduğumuz toplulukta tabii ki de yanlış, diğerlerinin huzurunu bozacak şekilde hareket eden kişiler bulunacaktır. Bu olmazsa olmaz gibi bir şey artık. Faket bu kişilerin niçin bu yöndeki davranışlara yöneldiklerini dinleyip anlamak, o kişileri doğru bir şekilde analiz edip problemlerini çözmeye çalışmak da gelişmiş ve iyi bir topluma ulaşmak için yapılması gereken bir şey. Belirli sınırları koymak da bu noktada önemli tabii. Sonuçta bir kişi kötü davranışlara yönelmeye başkayınca bu şekildeki davranış şekli diğer kişileri de derinden etkileyecek ve akıllarına olmadık, kötü düşünceler getirecektir. Bunlar da suç oranlarının artmasına yol açacakdır çok büyük bir ihtimalle. Yeterince sınır koyabilmek çok önemli. Düzenli ve özgür bir ortamı iyi bir toplum oluşturabilmek için sağlayabilmek neredeyse her şeyden çok daha önemli. Topluluktaki huzurun sağlanabilmesi için koyulan bu sınırlar farkına varılmadan fazla katılaşmaya başladığında, bu toplumu yöneten kişiler bu duruma bir son vermediği süreçte olayların daha da kötüleşeceği kesindir. İlk olarak insanları fazla karı kanunlarla sıkarsanız herkes mutsuz olacaktır ve bahsedip durduğum çok önemli olan özgürlük hissini insanlarda koparıp alacaktır. Bizim bir toplumda istemediğimi şey tam olarak da bu, insanların mutsuzluğu ve huzursuz bir ortam. Kurallar arttıkça bu kurallara karşı çıkacak kişiler fr gruplaşa gruplaşa artacak ve suç oranı büyük bir şekilde artış gösterecektir.
İnsanları, bulundukları topluluk içinde mutlu bir şekilde tutabilecek ve özgürlükleri ellerinden gidiyormuş gibi asla hissettirmedikleri sürece barışı sağlamak için kurallar koyulmalıdır. Fazla katı kurallar suç oranlarının artışına yol açar.