Barış için Savaşmak

Günümüzde, dünya üzerinde Birleşmiş Milletlere üyelik durumlarına göre 193 üye ülke (devlet), iki gözlemci ülke ve 11 diğer devlet olmak üzere toplam 206 ülke vardır. Bütün bu ülkeler tarih boyunca savaşarak, çeşitli politikalar ile bölünmüş, birleşmiş ve gelişmişlerdir. Her ülke daha da büyümeye, gerekli ittifakları edinmeye ve diğer ülkelerden daha büyük olmaya çalışmış, kendini geliştirmiştir. Gerektiğinde kendilerini savunmuş ya da saldırıya geçmişlerdir. Kimi çeşitli silahlar kullanırken kimi anlaşmaya varmaya çalışmıştır. Yavaş yavaş yöntemlerini ve bölgelerini belirleyen ülkeler son yıllarda dünya barışı üzerine çalışmalar yaparak Dünya’da belirli bir düzen oturtmaya çalışmaktadırlar. Bu amaçla bazı ülkeler dar alanda etkisi olan küçük atom bombalarının geliştirilmesi gerektiğini öne sürmüşlerdir.

Dünya barışı için dar alanda etkisi olan atom bombaları geliştirilmesi fikrinin ne kadar mantıklı olduğu ise tartışılır. Özellikle geçmişe bakarsak atom bombalarının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini görürüz. Örneğin; II. Dünya Savaşı’nın son aşamasında Amerika Birleşik Devletleri’nin 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya Uranyum-235 tipi atom bombası ile 9 Ağustos 1945’te ise Plütonyum-239 tipi atom bombası ile Nagasaki’ye gerçekleştirdiği saldırı. 1945’in sonuna kadar Hiroşima’da atom bombası saldırısından dolayı yaklaşık 140.000, Nagasaki’de ise 80.000 kişi ölmüştür. 2007’de, Nagasaki belediyesinin resmî listesine göre, o an öldürülen veya daha sonra atom bombasının etkisiyle ölenlerin toplam sayısı 143.124’e ulaşmıştır. Bombanın düştüğü yerde binalar, köprüler, yollar yerle bir olmuş. Radyasyon seviyesi öldürücü bir düzeye çıkmıştır. Birçok insan ya yanarak ölmüş ya da vücutlarında ağır yanıklar oluşmuştur. Radyoaktif serpinti ise insanların kör olmasına sebep olmuştur. Her ne kadar devletler kendilerini korumak, yedek bir plan oluşturmak istese de bunun başka yöntemleri de vardır. Silah üretimi, depolanması ve geliştirilmesi yapılabilir. Zaten, günümüzde gelişen teknoloji ile devletler de gelişmiş ve silahlarını, taktiklerini de geliştirmişlerdir. Herhangi bir tehdit için etraflarındaki güçlü ülkeler ile ittifak kurabilir, adil anlaşmalar yaparak bu tehditlerin önüne geçebilirler. Bu tarz gerekli önlemlerin alınmak istenmesi anlayabileceğimiz bir durum fakat atom bombaları geliştirmek oldukça tehlikeli. Bir bomba, özellikle de bir atom bombası sahip olduğu ülkeye çok büyük bir güç sağlar. Eğer bu bombalara birden fazla ülke sahip olursa bir ülke bombayı kullandığında diğer ülke de karşılık verir ve bu durum yıkıma sebep olur. Dar alanda etki etse de üretim sayısı belli olmayan atom bombalarının çok sayıda kullanılması da büyük yıkımlara yol açar. Ayrıca en ufak bir tartışmada bu atom bombasının kullanılmayacağından emin olamayız. Sonuç olarak devletler böyle bir güce sahip olacak ve kullanmak isteyeceklerdir. Ayrıca bu ülkeler dar alanda etkisi olan küçük atom bombalarının geliştirilmesi fikrini dünya barışının korunabilmesi için öne sürmüşlerdir. Gerçekten Dünya barışının gerçekleşmesini isteyen birinin bir atom bombasının üretilmesini isteyeceğini de düşünmüyorum.

Sonuç olarak, özellikle Dünya barışı için, bir atom bombası geliştirilmesi fikrinin mantıksız olduğunu düşünüyorum. Elinde bomba olan her ülke o bombayı kullanmak isteyecektir ve bombalar Dünya barışını sağlamanın aksine bir savaş çıkmasına bile sebebiyet verebilir. Ülkeler kendilerini savunmak için gerekli önlemleri almalıdır fakat bu önlem kesinlikle atom bombası olmamalı.

(Visited 10 times, 1 visits today)