Tik tak, tik tak, tik tak…
Son 3,2,1 ve BUM. Tehlike başarılı bir şekilde ortadan kaldırıldı. Sorunlardan veya tehlikelerden kurtulmak için ne kadar da kolay bir çözüm değil mi? Ülkede barış devam ediyor sonuçta, bir sıkıntı yok ortada göründüğü üzere. Bir yerlerde ancak bir huzursuzluk hissi var sanki. Güvensizlik, güç gösterme, rahatsızlık ve kaos çevreliyor her yeri. Küçücük bir şey için bu kadar kargaşaya gerek var mı ki (!). Korunma amaçlı yapıldı yapılan sonuçta, başka ne için olabilir ki?
Barış dediğimiz şey bir zeytin dalının uzatılması değil midir baktığımız zaman. Ya da kırık bir tüfek, belki de parmaklarımızla yaptığımız V işaretidir. Nedir ki biz bunu uzun süredir iç ve dış ilişkilerde, arkadaş ortamı, aile huzuru için hatta kendimizde dahi korumaya çalışıyoruz. İnsanların kendi hallerince uydurduğu bir terim değil midir sonuçta bu? Ne de olsa bozulmaması için yine biz bu durumu kurallar çerçevesine koyuyoruz. Daha spesifik, tam bir anlamı olması için ise bu duruma “Belli bir topluluğun ahenk içinde ya da karşıt bir düşünce veya davranış ile uyum, uzlaşma içinde yaşaması durumudur.” şeklinde bir açıklama dahi getirmişiz. Bunca şeyden sonra bir çılgın düşünür gelip diyor ki “ Ülkelerimizi, sahip olduğumuz şeyleri korumak için düşüncemize aksi düşen düşünce sahiplerine karşı bunca zamandır elimizin altında olan, korunmak(!) için geliştirdiğimiz teknoloji harikası(!) bir şey olan atom bombası ile onları istediğimiz gibi korkutup yok edelim ! Ne de olsa barış için yapmış olacağız, her şey barış için.” İnsanlık olarak halbuki geliştik diyoruz kendi kendimize, nereden geliyor bu çılgınca fikirler? Düşüncesi bile “barış” dediğimiz kavrama katiyen ters düşüyor halbuki. Eskiler zamanında hata etmiş, savaşlar çıkarmış, ellerinde bulunan gücü savurup sallamışlar etraflarına. Geliştirdikleri teknolojileri iyi amaçları yerine çıkar için kullanmış. Ne farkı kalıyor bu durumun eskilerden peki? Dünya barışı diyorsak illa bir tarafın güç sahibi olup diğer taraflara zorbalık yapması mı gerek veya ailede sadece sözü geçen kişi gibi olup başkasını duymadan ne isterse onun yapılmasını, istediğinin yapılmaması takdirinde karşı tarafın korkutulması mı lazım? Yoksa teknoloji dediğimiz şeyi bizler bunun için mi geliştirdik. Bunun için ise batsın bu hayali barış. Dünya barışını korumak için atom bombalarını ne olur ne olmaz yapalım, sonuçta ne olacağı belli olmaz, demek zaten barışın çoktan yok olduğunun ve küçücük bir fitilin bile dünyanın yanıp, darmaduman olmasına zemin hazırladığını görebiliriz.
“ Barışı korumak için” sözlerinin arkasına saklanmayalım bence. Barış denilen şey güç gösterisi değildir sonuçta, bu şekide sağlanıyor olsaydı dünya çıkarlar ve arzular içinde kaybolup yok olmuştu bile. Anahtar kelimeler çok basit ne de olsa barış için. Uyum, eşitlik, özgürlük…