Onu, ailesi tarafından keman çalması için müzik eğitimine yazdırıldığında onunla birkaç ders geçiren hocası, keman tutuşunu beğenmeyip “Müzisyen olmak için hiçbir umut vaat etmiyor” demişti. O ise pes etmedi ve 9 senfoni, 5 piyano konçertosu, 32 piyano sonatı, 16 yaylı dörtlüsü ve Fidelio operasıyla dünyanın en değerli sanat adamlarından biri oldu. -Beethoven
Gençliğinde okumak istediği üniversitelere kabul edilmeyen genetik biliminin kurucusu Gregor Mendel hakkında üniversitenin profesörlerinden biri dosyasına şu notu yazmıştı: “Onda, bir bilim adamı için gerekli olan berrak düşünebilme yeteneği yok.” -Mendel
Tüm dünyada bugün bile milyonlarca hayranı bulunan kişi ilk albümü için gittiği müzik şirketinden kovulmuştu. Onu dinleyen müzik şirketinin patronu onu beğenmemiş ve “Müzik senin neyine git kamyon şoförlüğüne devam et” demişti. -Elvis Presley
Politikacı, yazar, diplomat, bilim adamı, kaşif, felsefe düşünürü… Amerika Bağımsızlık Bildirgesi’nin düzenleyicisi ve Amerika’nın kurucularından olan, bugün 100 dolarlık banknotların üzerindeki fotoğraftan tanıyoruz belki birçoğumuz. O da öğretmeninin yanlış teşhisi sonucu sadece iki yıl okudu ve 10 yaşında okulu bıraktıktan sonra 12 yaşında ağabeyinin matbaasında çırak olarak hayata atıldı. Her alandaki çalışmalarıyla tanındı daha sonra elektriğin negatif ve pozitiften oluştuğunu keşfetti ve ardından yıldırımsavarı buldu. -Benjamin Franklin
“Yeteneksiz, çalışmayı sevmeyen ve aptal” yazıyordu onun da kolejden uzaklaştırma gerekçesi olarak dosyasında. Kolejden uzaklaştırıldı ancak O, hocalarına inat çalışmaya devam etti. Yirmi yaşını doldurmadan buharlı motor çarkının patentini alarak büyük bir başarıya imza attı ve 400’den fazla icatla benzeri az bulunan bir sanayi imparatorluğu kurdu. -George Westinghouse
Biz onu elektrik lambasını bulan kişi olarak tanısak da aslında O, gramofon ve sinema kamerasının da aralarında bulunduğu binden fazla patentin sahibi olan bir bilim adamı. Okul yıllarında ise başarısız bir çocuk olarak öğretmenleri tarafından hep dışlanmış. Öyle ki Michigan Port Huran İlkokulu öğrencisiyken öğretmeni ailesine, “O beyinsiz bir çocuk ve hiçbir işte başarılı olamaz” diye mektup bile yazmış. -Thomas Edison
O da öğretmenleri tarafından “Gerizekalı” damgası vurulan bir başka mağdur aslında. 20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelendirilen kişi, öğretmenlerinin kendisi için söylediklerini şöyle özetlemişti: “Öğretmenlerim aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.” O öğretmenleri “Aptalca hayal” olarak nitelendirse de o hayallerinin peşinden gitti ve fizikte geliştirdiği kuramsal teorilerle dünyanın geleceğine yön verdi. -Albert Einstein
Okulda öğretmen ve arkadaşlarının büyük ağzından dolayı “Torba ağız” diye lakap takılan Louis Armstrong uzaya ilk ayak basan isim oldu, boyunun kısalığı nedeniyle hocası tarafından takıma alınmayan Michael Jordan dünyanın gelmiş geçmiş en iyi basketbolcuları arasına girdi. Başarısız olduğu için annesi tarafından kolejden alınan Arthur Wellesley, İngiliz kumandanı sıfatıyla Waterloo Savaşı’nda Napoléon Bonaparte’ı yendi.
Peki bunlar bize ne anlatmaya çalışıyor. Azim, istek, hayal kurmak, asla vazgeçmemek, sadece kendini dinlemek, İSTEMEK…Hayallerin ötesine geçmek mümkünmüş, yeter ki vazgeçme!