Baktır Bulutu

Eğer ben bir bulut olsaydım, iyilik peşinde olurdum. Size kendimi  ve yaptıklarımı minicik anlatayım. Benim adım Baktır bulutu ve ben gezmeyi çok seviyorum. Bir gün hava da gezinirken aşağı baktım. Kocaman bir çöl üzerinde geziniyordum. Çöl de bir köy gördüm. İnsanlar su diye bağırıyorlardı. Bende yağdırmak istedim. Yakınlaştım ve yağmur yağdırmaya başladım. İnsanlar gökyüzüne bakıp, koşturmaya başladılar. Tuhaf tuhaf izliyordum. İnsanlar yağan yağmurdan yararlanmak için; kap, kova çaydanlık ellerinde ne varsa dışarıya çıkarmaya başladılar. Su bu çıkardıklarına dolmaya başladı. Faka ben yanlışlıkla yağışı fazla yapmışım, çölde minik mink sular olmaya başladı. sonra bu sular artmaya başladı. Hemen durdurmaya çalıştım, zor oldu ama durdurdum. İnsanlar hem şaşkın hem de mutluydular. Uzaktan kızgın sıcaklığıyla bana gelen Güneş amcamı gördüm. Bana yaklaştı ‘O kadar çöl için uğraştım, su döktün şimdi de gidiyor musun?’ dedi. Bende güldüm ‘Ne olmuş amca? Azıcık insanlar ıslansın, bunca zamandır sen ısıtıyorsun.’ dedim. Güneş amca bana kızdı ‘ Senin gitme zamanın geldi’ dedi. Bende oradan ayrıldım. Yine dolanıyorum. Yine aşağı baktım. Yemyeşil her yer ve bir sürü hayvan var. Meğer Avusturya ormanlarına gelmişim. Aşağıda yolda giden, üstü açık araba da olan kişiler ‘Avusturya’ya geldik.’ diye bağrışıyorlardı. Avusturya ormanlarına geldiğimi oradan anladım. Sonra ormanlardaki hayvanları izlemeye başladım. Bir sürü geyik, sincap, ayı ve tilki vardı. Çok güzel kuş sesleri duydum. Ağaçlar çok uzundu, sarmaşıklar vardı. Kırmızı beyaz benekli mantarlar bile vardı. ‘Tak tak’ diye sesler duydum. Oraya doğru gittim. Oduncular ağaç kesiyorlardı. kurumuş ve kurumamış ağaçları kesiyorlardı. Neden iyi ağaçları kestiklerini anlayamadım. Biraz alçaldım, ortalığı sis gibi yaptım. Ama çok merak ediyordum. Adamların konuşmasını duyacak kadar alçaldım. Anladım ki; orman yangınlarının çoğalmaması için, aralık yapmak için de iyi ağaçları kesiyorlarmış. Çünkü boşluk olursa, yangın diğer ağaçlara yayılamazdı. Bu arada 3-4 saat fazla sis yapmışım. Hemen yukarı çıkmam gerektiğini anladım. Hava kararmaya başlamıştı. En sevdiğim zaman gelmişti. Günbatımı izlemeyi çok seviyordum. Günbatımını izledikten sonra hava karardı. Artık uyku zamanıydı. Çok güzel gezmiştim.

(Visited 3 times, 1 visits today)