Vatan! İçerisinde ne çok acı, dehşet, keder, sevinç, mutluluk, hüzün bulunduruyor değil mi? Bastığımız toprak… Altında yatan binlerce şehit… onların acıları ve kalbimizdeki sızıları.
29 Ekim, kalbimizdeki hüznü derinlere gömüp zaferimizi coşkuyla yaşadığımız gün. Bugün tüm al bayraklar havalanır, herkes şenlenir, her yer bayram havası alır. Bu kutlamalar, Atamıza ve canlarını bizler için feda etmiş olan şehitlerimize olan saygı ve sevgimizi temsil eder, havada sallanan al bayrak, gururumuzu, sevincimizi, hüznümüzü temsil eder. İçerisinde onlarca duygu barındıran al bayrak havada her dalgalandığında şehitlerimizin akan kanları bizim damarlarımızda akar, solan kalpleri bizim içimizde atar, kapanan gözleri bizimle geleceğe bakar.
Borçlu olduğumuz bir gelecek var onlara. O geleceği aydınlık tutmamız gerekir. Borçlu olduğumuz bir hayat var onlara, bu hayatı onlar için yaşamamız gerekir. Borçlu olduğumuz bir vatan var onlara, bu vatanı onlar için korumamız, geliştirmemiz gerekir. Geleceğe ışık tutacak nesiller gerekir. Zaferimizi ilelebet yaşatacak nesiller gerekir. Kalplerine kazıyarak vatanlarını savunacak nesiller gerekir.
29 Ekim’le cumhuriyet doğdu. Laik bir Türk devleti olduk, en önemlisi. Toplumsal değişimlerle modernleşme yaşadık. En temelde sahip olduğumuz çoğu hak, hukuk, özellikle kadınlar olarak, Ulu Önder Atatürk sayesindedir. Cumhuriyet, bir ulusun geleneksel yapısından modernleşme sembolüdür bir bakımdan. Atamızın önderliğinde Türk cumhuriyeti eğitim, kültür, sanat ve bilim alanlarında büyük ilerleme ve gelişme katederek Türkiye’yi geliştirmiştir.
Cumhuriyet, toplumun ilerlemesi ve her düzeyde saygınlığını arttırmasını sağlar. Cumhuriyet aynı zamanda demokrasi temelinde yönetilen bir devlet yapısını simgeler. Halkın seçtiği temsilciler tarafından yönetilen eşitlik, özgürlük ve adalete dayalı bir yönetim anlayışıdır. Bu nedenle cumhuriyet, toplumun katılımını teşvik eder ve halkı yönetime söz sahibi olmasını sağlar. Cumhuriyet aynı zamanda laiklik ilkesini de benimser. Laik bir devlet, dini ve dili ayırt etmeden bağımsız ve tarafsız şekilde yönetim sağlar. Bu özgürlüğe sahip olmamızı Atatürk’e borçluyuz.
29 Ekim, Türkiye’nin bağımsızlık ateşinin sonsuza kadar yanacağını simgeliyor. Bu özel gün, milletimizin özgürlük sevdasının zaferini kutladığımız andır. 100 yıl önce başlayan bu destansı mücadele, Türk milletinin birlik ve beraberlik gücünü gösterir. Her 29 Ekim, gözlerimiz gurur, yüreğimiz umutla parlar.
29 Ekim, Türk milletinin geleceğe olan inancını simgeliyor. Bu özel gün, 100 yıl önce kazanılan zaferin mirasıdır ve gelecek nesillere bırakılan bir armağandır. Türk milletinin dayanışma ruhu ve ilerleme azmi ile dolu bir geleceği vardır. Bugün Türk gençleri olarak Atamızın çizdiği yoldan yürümeye devam ediyor, bilimle, eğitimle, kültürle büyüyoruz. Geleceğe umut ve inançla bakıyor, daha aydınlık bir Türkiye geleceği için çalışıyoruz. Bu süreçte 29 Ekim, bizlere her daim umut kaynağı olmaya devam edecektir.