“Aza sahip olan değil, çok isteyen fakirdir.”
Bu doğru cümleyi birçok örnekle destekleyebiliriz. Ancak, yaşımız ve durumumuza en uygun olanı kendi yeteneklerimizi ve kapasitemizi bilmek ve beklentilerimizi bunları dikkate alarak yapmak diye düşünüyorum.
Diyelim ki ben ilkokul 1. sınıf öğrencisiyim. Ortaokul konularını kaldırabilir miyim? Tabii ki hayır. Öyleyse ne yapmalıyım? Öncelikle, durumuma uygun eğitimleri alarak, verilen bilgileri sindire sindire öğrenerek kendimi geliştirmeliyim. Merdivenleri çıkarken basamakları atlayarak çıkmak merdivenlerden yuvarlanarak düşmemize neden olabilir.
Bu yapacağımız işlerde de geçerlidir. Diyelim ki robot tasarlayacağız; öncelikle konuyu araştırmalı, robotu hangi amaç için kullanacağımızı bilmeli, daha sonra bunu tasarlamalıyız.
Eğer, beklentilerimizi bilgilerimizin, yeteneklerimizin ve gücümüzün üstünde tutarsak bunları gerçekleştiremeyiz. Boşuna çaba sarf ederiz. Belki, sahip olduğumuz şeyleri de kaybederiz.
Başarmak, maddi ve manevi varlıklarımızı çoğaltmak için bilgilerimizi, yeteneklerimizi ve kapasitemizi sürekli geliştirmeli, beklentilerimizi bunlara göre yapmalıyız.