Ayşe odasında oyun oynuyordu. Babası Mehmet ise her zamanki gibi elinde telefonu karşısında duran televizyona bakıyordu. Ayşe’nin annesi Yasemin ise üç yüz sayfalık kitabını biran önce bitirip özetini çıkartmak için çabalıyordu. Yani Ayşe’nin ailesi böyleydi.
Babası telefon ve televizyon başından ayrılamazdı, annesi ise düzenli olarak kitap okurdu. Biz konumuza geri dönelim. Ayşe oyun oynamaktan sıkılmaya başlamıştı. Annesinin yanına gitti ve dedi ki:-“ Anne ben çok sıkıldım.” Annesi kitap okurken rahatsız edilmekten hiç hoşlanmazdı. Ayşe sözlerine devam etti. –“ Annecim zaten günde iki saat kitap okuyorsun, gel birlikte bir şeyler yapalım”. Annesi hemen karşı çıktı. “ Evet günde iki saat kitap okuyabilirim. Kitap çok önemlidir. Hem sen uzun zamandır okumuyorsun” dedi ve sözlerine devam etti:
–“Ayşe sen daha dün diyordun öğretmen okumamı beğenmiyor diye”. Ayşe’nin yanakları kızardı.“ Evet anne ama kitap okumakla öğretmenimim benim okumamı beğenmemesinin ne alakası olabilir”. Annesi:
–“ Çok alakası var”. Bak şimdi Ayşe beni iyi dinle dedi ve devam etti.
–“ İnsan kitap okursa hem de her gün düzenli olarak kitap okursa, okuma yaparken kelimeleri doğru telaffuz eder ve okumasında şaşırmaz. Ayrıca biliyor musun ben küçükken kitap bulamazdık. Çünkü köyümüzde çok kitap yoktu , paramız da azdı. Bazen köye kitap gelirdi. O zamanlarda elimizde bulunan dört liranın iki lirasını kitap almak için harcardık. Ben de bunu bildiğimden her gün düzenli olarak iki saat kitap okurum ve aklımda kalması için okuduğum kitabın mutlaka özetini çıkarırım” Ayşe annesinin sözü bitince sordu:
–“ Annecim peki babam niye hiç kitap okumuyor?” Annesi ne diyeceğini bilemedi ama konuşmaya başladı:
–“ Kızım baban son zamanlarda işten yorgun döndüğü için kitap okuyamıyor. Ama sen sakın babanı örnek alma. Sana bunu beni daha çok sev diye söylemiyorum senin iyiliğin için söylüyorum. İnsan kitaptan bir on sayfa okursa onu bırakmak istemez. Haydi gel birlikte kitap okuyalım Ayşe”.
Ayşe annesinin dediklerinden sonra kitabın bu hayatta en önemli şeylerden biri olduğunu anlar. “Bir şeyin kıymeti, o şeyin yokluğunun çokluğu ile artar. Ne azsa o kıymetlidir , ne uzaksa onu arar insan.”