Aydınlık Okul

Gecenin karanlığına rağmen yürümeye devam ettim. Yollar boştu ve sessizliği sadece ayaklarımın sesi bozuyordu. Tam umutsuzluğa kapılmışken, öteden bir ışık gördüm. Önce inanmadım, gözlerim o kadar alışmıştı ki her yerin karanlık olmasına… Ama ışık giderek büyüdü ve önümde devasa bir binanın aydınlığı belirdi. İçimdeki merak, yürümeye devam etmemi sağladı.

Binaya yaklaştıkça, onun bir okul olduğunu anladım. Ama bu okul normal bir okul değildi. Her tarafı aydınlatan ışıklar o kadar parlaktı ki, gece gündüzden farksızdı. Binanın etrafında çimenler vardı, onlar bile bembeyaz ışık altında yeşilimsi bir renk almıştı. İçeri girdiğimde, okulun cehaletten oluşan karanlığı aydınlattığını fark ettim.

Sınıfların kapıları açıktı ve içerisi ışıkla doluydu. Öğrencilerin yüzleri, öğrenme heyecanıyla parlıyordu. Sınıflarda öğretmenler, ışığın altında ders anlatıyor, öğrenciler ise merakla not alıyorlardı. Okulun bahçesinde ise öğrenciler araştırmalar yapıyor, projeler üretiyorlardı.

Okulda cehaletin yıkıldığını, ışığın her yeri aydınlattığını gördükçe içimde bir mutluluk hissi uyanmaya başladı. Öğrencilerin bilgiye açlıkları, öğretmenlerin heyecanı, beni de kendilerine çekti. Okulun ne kadar ihtişamlı olduğunu düşünürken, içimde bir soru belirdi: “Neden daha önce bu okulun varlığından haberim yoktu?” Sonra anladım ki, bu okul herkesin bildiği bir okul değildi. Sadece belli bir kesim bilgi sahibi olmuştu ve ben de o şanslı insanlardan biriymişim.

Artık geceyi değil, dünyanın cehaletten oluşan karanlığını da aydınlatan bu okulu keşfettiğim için mutluydum. Okulun kapısından çıkarken, ışık hala benimle birlikteydi ve beni aydınlattığı için minnettar hissettim. Önümdeki yolu daha aydınlık görmeye başlamıştım.

Okulun bahçesinde gezinirken, öğrencilerin arasına karıştım. Onlarla sohbet etmeye başladım ve her birinin öğrenmeye olan tutkusu beni şaşırttı. Kendimi onların yanında öğrenci gibi hissettim ve bilgiye olan açlığım yeniden alevlendi.

Öğrencilerle konuşurken, okulun müdürü olduğunu öğrendiğim bir adam yanımıza geldi. Kendisiyle tanıştım ve onun heyecanı ve bilgi dolu konuşmaları beni etkiledi. Okulun amacının, öğrencilerin hayatlarında bir fark yaratacak bilgi ve becerilerle donatmak olduğunu söyledi.

Okulun yalnızca bilgi öğrenmek için değil, öğrendiklerimizi uygulamak için de olduğunu öğrendim. Okulda öğrenilen bilgi ve becerilerin, öğrencilerin hayatlarına farklı bir bakış açısı kazandıracağına inanıyorlardı.

Müdür, okulun kapısında bekleyen cehaletin karanlığını aydınlatmak için çaba sarf ettiklerini söyledi. Okulun ışıklarının, cehaletin üstünü örten karanlığı yok etmeye yardımcı olduğunu söyledi.

Okulun bahçesindeki bir bankta oturup düşündüm. Gece boyunca yürürken, hayatımın birçok alanında cehaletin karanlığına yakalandığımı fark ettim. Hayatımın geri kalanını bu okulun öğretileriyle aydınlatmak istedim.

Ertesi sabah, okulun kapısından geçerken, kendime söz verdim: okulun ışığından yararlanarak, hayatımı aydınlatmak ve cehaletin karanlığından kurtulmak için çaba sarf edecektim. Ve belki, bir gün ben de bu okulun öğretmenleri arasında olacaktım.

(Visited 14 times, 1 visits today)