İnsanlar da aynı diğer canlılar gibi yalnız doğar ve her ne kadar çevrelerinde güvendikleri ve sevdikleri daima beraber kalacağını düşündüğü fakat herkesin bir gün susarak gideceğini unuttukları bir büyüme süreci doğar, yalnızlıkla sonlanır. İyi ki dediğimiz kişiler yüzümüz gülerken bizimle çiçek toplar fakat hüzün ayak bastığında usulca kaçıp giderler. Bizler onların ayak izlerini takip ederek hata yapıyoruz. Biliyorum bazı insanlar bizler için çok değerli ve belki de burnumuzda tütüyor pekala size bir sorum var. Sizce siz onun burnunda tütüyor musunuz? Bazı kişiler bizimle aynı duyguları taşımayabilir. Belki de bu kişiler beraber ağladığımız, beraber güldüğümüz, el ele yürüdüğümüz, beraber pişmanlık yaşadığımız kişiler olabilir. Ama elbet bir gün beraber döktüğümüz gözyaşları çölde kurumuş bir göle dönüşür. Bu gözyaşlarını silmek için peçete yetmez, ancak yaşanmışlıklar silebilir bu gözyaşlarını geçmişimizden. Bana sorarsanız geçmişimizde bu gibi gözyaşlarına sahip olmamak için yalnız kalmamız daha iyidir. Bir çok kişi için kabus olarak görülen yalnızlık hayatımızı ferahlatır. Bazen tek başımıza derin düşüncelere dalmak iyi gelir. Bardağın taraflarına başkalarıyla bakmak ve fikir yürütmek yerine, kendi düşünce ve isteklerimizle bardakta ne görüyorsak onu yorumlamak daha sağlıklıdır. Hani derler ya “Bardağın dolu tarafından bak.” veya “Bardağın boş tarafından bak.” bence bardağa üstten bir dış gözmüşçesine bakarsak daha güzel ilerleriz. Çünkü üstten baktığımızda hem dolu hem de boş tarafını görebiliriz. Şimdi gözlerinizi kapatın ve bu bardağı hayatınız olarak düşünün. Siz olsaydınız dolu tarafından bakmayı mı?, boş tarafından bakmayı mı?, tepeden bakmayı mı?, yoksa hiç bakmamayı mı tercih ederdiniz? Eğer hiç bakmamayı tercih ettiyseniz siz hayal dünyasında yaşıyorsunuz demektir. Kısacası gerçekleri ve hayalleri birbirinden ayırt edemiyorsunuz ya da etmek istemiyorsunuz. Gözlerinizi açıp hayatın yalanları ve doğrularıyla yüzleşmeniz gerekiyor. Yoksa şu küçük dünyanın size oynadığı oyunda yenilirsiniz. Bir gün hepimiz gideceğiz fakat dönüp baktığımızda geride keşkesiz bir hayat bırakmalıyız. Unutmayın ki bizler tek doğduk, tek büyüdük ve tek öleceğiz. Bizler insanlar değiliz, tek bir kişiyiz yani insanız. Kimseye el uzatmayın, yara bere içinde kalsanız da bu yolda yalnız yürümeye devam edin. Ali Cengiz oyunlarına kanmayın. Siz, siz olun bardağı kırıp atmayın. Şimdi gözlerinizi açın ve etrafınızdaki kişilere bir göz atın. Şu kısa hayatta kimsenin gözlerinin içine bakmayın…
DURU KÜÇÜK 6A