Spor kelimesi sözlük anlamıyla, belli kurallara ve tekniklere uyularak yapılan, bedensel gelişmeye yararlı, eğlenmek ve yarışmak amacı da bulunan beden hareketlerinin tümünün ortak adıdır. Avcılık ise insanların karınlarını doyurmak amacıyla yaptıkları bir faaliyettir. Taş devri döneminden itibaren binlerce yıl boyunca insanlar avcılıkla yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ancak günümüzde avcılığın bu görevi sona ermiştir. Hatta bazı hayvanların çok fazla avlanması sonucu bu hayvanların soyları tükenme tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu yabani hayvanların sayılarının tehlikeli bir şekilde azalması doğanın dengesinin de bozulmasına neden olabilmektedir.
Tüm bu bilgilerin ışığında avcılığın sportif bir faaliyet olduğunu söyleyebilir miyiz? Bence söyleyemeyiz. Spor karşılaşmalarında rakibinizle aynı şartlara sahipsinizdir. Oysa avcılıkta hiçbir şeyden haberi olmayan zavallı bir hayvanın izini sürüp, metrelerce uzaktan, hiç sezdirmeden dürbünlü bir tüfekle vurmak söz konusudur. Burada yarışmak ya da eğlenmek kesinlikle yoktur. Zavallı hayvan kendini savunma hakkına sahip değildir. Bu da avcılığı spor değil, cinayet kategorisine sokar.
Atalarımız eski çağlarda avlanarak yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılarlardı. Üstelik avlanırken avları ile göğüs güğüse savaşır ve sadece yaptıkları ilkel av aletlerini kullanırlardı. Şu anda da insanlar ellerinde bir sopayla veya kamıştan bir ok ve yayla, ayı, aslan avlarlarsa, hayvanlarla göz göze gelerek, onlarla savaşırlarsa belki bu durum hayvanlar açısından daha adil bir hal alabilir. En azından karşısındaki azılı rakibine karşı bir şansı olabilir.
Avcılık sporunun yarattığı sonuçlardan en kötüsü doğaya verdiği zarar sanırım. Ülkeler belirli ücretler karşılığında kendi topraklarında insanların avlanmasına izin veriyor. Ancak ”parasını bastırdım, en iyisini avlayacağım” diye düşünen cani avcı, en büyük boynuzlu geyiği, en iri ayıyı, en güçlü aslanı veya en uzun dişli fili avlama isteğiyle doluyor. Tabi bu durumda da bu üstün gene sahip hayvanlar öldürülüp, daha zayıf genli hayvanlar yola devam etmiş oluyor. Yani doğal seçilim bir şekilde tersine çevrilmiş oluyor.
Sonuç olarak avcılık günümüzde bir doğa sporu olarak kabul edilemez. Çünkü sporda her iki taraf da durumun bilincindedir. Oysa hayvanlar kesinlikle eşit olmayan şartlarda, zevk için öldürülmektedirler. Üstelik bu sadece ölen zavallı hayvana değil, uzun dönemde insanlığa da zarar vermektedir. Şunu asla unutmamalıyız, doğanın insana ihtiyacı yoktur ancak insanın doğaya ihtiyacı vardır.