Avcılığın bir spor olup olmadığı sorusu son zamanlarda siyasilerin de avcılar ve avcılık destekçileri ile hayvan severler arasındaki hararetli avcılık tartışmasına dahil olmasıyla iyice gündeme geldi. Hayvan severler hiçbir sporun hayvanlara zarar vermemesi gerektiğini savunurken avcılar ve avcılığı spor olarak gören avcılık destekçileri ise avcılığın yasal olduğunu ve etik dışı olmadığını savunuyor.
Avcılığın bir spor dalı olduğunu savunan insanlar avlanmayı, vahşi hayvanların ve kuşların aranması, takip edilmesi ve öldürülmesini içeren spor, av ve av kuşları olarak tanımlıyor, avcılık özellikle modern zamanlarda geliştirilen ateşli silahlarla ve hatta nadiren de olsa yay ve okla yapılabilir. Büyük Britanya ve Batı Avrupa’da avcılar kokuyla avlanan tazıların yardımına başvurmuş ve yine bu gölgelerde genellikle yabani hayvanlar avlanmaktadır. Yalnızca bu bölgelerde değil dünyanın birçok yerinde av hayvanı olarak sadece yabani hayvanlar değil aynı zamanda kuşlar ve tilkiler gibi hayvanlar da kullanılmaktadır.
Avcılık her ne kadar yeni yeni gündemde üst sıralara yükselmiş olsa da aslında bu aktivite oldukça eskilere dayanır. Eskiden avcılık bir spor olarak kabul görülmekteydi. O zamanlarda spor olarak görülen bu aktivite hem oldukça fazla boş zamana hem de bir o kadar fazla servete sahip olan soylular ve yöneticiler içindi. Eski Mısır’da avlanan hayvanlar arasında ceylan, antilop, geyik, yaban öküzü, koyun, tavşan, devekuşu vardı. Bu hayvanlar genelde kürkleri, tüyleri veya etleri için avlanmışlardı. Aynı zamanda tilki, çakal, kurt, sırtlan ve leopar gibi genellikle yırtıcı sınıfına giren hayvanlar ise tarıma ve çiftçiye zarar verdiği için avlanmaktaydı.
Şimdi ise hayvan severler avcılığın bir spor olup olmadığı veya insan etiğine aykırı bir aktivite olup olmadığı konusunda kesin bir yargıya varabilmiş değil. Bir kısım hayvan sever hayvanların haklarının ne koşulda olursa olsun savunulması gerektiği ve ister avlanan hayvan çiftçiye zarar versin ister avlanan hayvan gıda olarak kullanılacak olsun ister keyif için olsun avcılığın her türlüsünün hayvanlara karşı bir zülüm veya katliam olarak görüyor. Bir başka grup ise keyif için avlanmadığı ve yalnızca gıda olarak kullanılacağı zaman avlanmanın etik dışı olmadığını düşünüyor.
Bu tür fikir ayrılıkları hayvan severler arasında olduğu gibi avcılar arasında da var. Avlanan hayvanları gıda olarak tüketmek yerine keyfi olarak avlanmanın doğru olmadığını savunan ve bu noktada hayvan severlerin görüşlerine katılan avcılar olduğu gibi her türlü avlanmayı bir spor dalı olarak gören ve keyfi olarak avlanmakta yanlış bir şey olmadığını düşünen avcılar da var.
Aslına bakılırsa hayvan severler de avcılar da hem kendi içinde fikir ayrılıklarına düşmüş hem de birbirleriyle tartışmaya girişmiş olsalar da iki taraftan da gelen insanların oluşturduğu çoğunluk gıda olarak tüketilmek amacını şart koşarak avcılığın bir spor dalı olarak görmektedir.