ATATÜRK’ÜN YANINA ZAMAN YOLCULUĞU

Yıl 2023. Eylül ayı. Bir evde Ata adında 5. sınıfa giden bir çocuk ve annesinin konuşması:

-Efendim canım?

-Atatürk’ü nerede görebilirim?

-Atatürk’ü mü merak ettin?

-Evet ve bugün okulda onu işledik de…

-İstersen Anıtkabir’e gidip onun mezarını ziyaret edebiliriz.

-Evet! Çok çok çok çok teşekkür ederim.

-Rica ederim canım.

Sonraki gün Anıtkabir’e gittiler ve Ata çok etkilenmişti.  Ama o gerçek Atatürk’ü görmek istiyordu. O gece Ata’nın aklından şu geçiyordu:

-Keşke Atatürk’ü gerçek hayatta görebilsem.

Ve bu hayali çok uzun zaman boyunca sürdü. Tam olarak sadece bu hayalinden 3 yıl sonra, yani 2026’da bu hayalini gerçekleştirmek üzereydi. Çünkü bir zaman makinesi yapılmıştı!

Zaman makinesine bindi ve geçmiş zamana gitti. Orada Atatürk’ü aramaya başladı. Bakkalları, evleri, sokakları, caddeleri, mahalleleri aradı. Aramadığı hiçbir yer kalmamıştı. Sonunda birisini görmüştü. Adam yaralı görünüyordu. Atatürk’ü adam belki görmüştü. Adam kendisinin Atatürk’ün nerede olduğunu bildiğini söyledi.

-Samsun’da bulabilirsin Atatürk’ü.

Samsun’a gitti ve  onu bulmuştu.

-Siz Mustafa Kemal Atatürk müsünüz?

-Evet, ne sormak istemiştin bana?

-Mustafa Kemal Atatürk, ben sadece sizi görmek için geldim.

-Hadi gel yürüyelim. Bu arada adın ne?

-Adım Ata.

Ata sorular sormaya başladı.

-Bütün Türkiye’nin lideri olmak nasıl bir şey?

-Çok güzel, ama Türkiye sadece benim değil. Onun için hayatını veren, onun için her şeyini verenlerindir aslında.

-Bu savaşı nasıl kazandınız anlatır mısınız?

-Öncelikle çok kitap okudum, çalıştım. Düşündüm, insanları birleştirdim, ordular kurdum.

Bir anda Ata’nın aklına küçük bir çocuğun Atatürk’e sormasını istediği soru geldi, soruyu Atatürk’e sordu.

-Küçük bir çocuk vardı ben buraya gelirken. Bana cumhuriyetin bizim ülkemize kazandırdıklarını Atatürk’ten dinlemek istediğini söyledi.  Bana anlatabilirseniz bunu ona iletebilirim.

-Cumhuriyet bize özgürlüğü, bağımsızlığı ve yaşamı anlatıyor.  Cumhuriyet olmasaydı tutsak kalacaktık.

Ata kolundaki 2023 saatine baktı ve saatin çok geç olduğunu anladı. Gitmesi gerektiğini söyledi ama son bir şey söylemek istiyordu. Bir çocuk ona şunu sormuştu ama çok iyi cevaplayamamıştı çünkü cevabını Atatürk’ten istiyordu.

-Bir çocuk sizin nasıl bu kadar ülkenizi sevdiğinizi anlayamadı.

-Ben doğduğumda ülkemiz savaş altındaydı ve babam da ben çok küçükken öldü. Ben ülkemi korumak için, onun için, onun insanı için savaştım, onun için çalıştım, onun için her şeyimi bağışladım ama sadece bağışlayan kişi ben değilim, bütün askerler ve bütün Türkiye onun için savaştı.

-Benim gitmem gerekiyor ama bu konuşmadan çok zevk aldığımı söylemek isterim.

-O zevk bana ait Ata. Cumhuriyet’imize sahip çıkın. Hoşça kal.

 

(Visited 120 times, 1 visits today)