Cumhuriyet, Türk milletinin özgürlüğüdür, Türk milletinin en doğru yöneticilere ulaşabilme fırsatıdır. Cumhuriyet halkın sesidir.
Atatürk 1919’da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşını başlattı. Bu savaş adı üstünde Türk milletinin kurtuluşu olacaktı. Ancak bu kurtuluş kolay olmadı bunun en büyük sebebi ise devletin başındaki yöneticilerin yenilgiyi çoktan kabullenmiş olmasıydı. Artık Türk halkının gerçek bir lidere ihtiyacı vardı. Devletin dört bir yanında padişaha duyulan güven azalmış askeri rütbe olarak güçlü olan insanların söz hakkı artmıştı. Türk halkı canını dişine takarak bu savaştan galip ayrılmıştı fakat çok büyük zarar vardı. Köylülerin ekinleri yanmış besin sorunu var, insanlar savaşta canını kaybetmiş işçi sorunu var. Bizi bu durumdan kurtaracak birine ihtiyaç var. O biri de kendinden önce vatanını düşünebilecek biri olmalıydı, o Mustafa Kemal olmalıydı.
Ancak Mustafa Kemal ben sizin lideriniz olacağım deyip rütbesini kullanarak diktatör olmadı. Onu halkın vekilleri seçti. O Cumhuriyetin ilk başkanıydı. Artık yıllardır süregelen saltanat kısmen sona ermiş halk kendi yöneticisini kendi seçmişti. Millet sonunda iradesini ortaya koyabilmişti. Seçilen Mustafa Kemal, halkın yaralarını sarmaya başladı. Eğer ki bir devletin insanları mutluysa verimlidir, insanlar verimliyse devlet güçlüdür, devlet güçlüyse halk mutludur. Mustafa Kemal Paşa bu denklemi çözmüş ve çok iyi uygulamıştı halk mutluydu, devlet güçleniyordu. Cumhuriyet toplum içindeki birlik ve beraberliği artırmasıyla birlikte fikir çokluğunu da sağlamış, herhangi bir probleme en uygun çözümün getirilmesine olanak sağlamıştı. Devlet içindeki problemler de bir bir azalmaya başlamıştı çünkü hukukun üstünlüğü ilke edinilmişti. Hukuk sayesinde probleme karşı en objektif, hızlı ve doğru kararlar veriliyor kimse kimseyi kayıramıyordu. Çünkü herkes kanun önünde eşitti ve bu sayede düzen korunuyordu.
Cumhuriyetin ilanından bu yana her 29 Ekim’de büyük bir coşkuyla bu büyük bayramı kutluyoruz çünkü bu bayram bizim kurtuluşumuzdur, bizim daha iyi bir hayata adım attığımız , halkın iradesinin ortaya çıktığı gündür. 2023 yılı da Cumhuriyetimizin 100. yılıdır ve her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşkuyla, halkın sesini, Cumhuriyetin ilanını kutlayacağımızdan hiç şüphem yok. Ancak daha yolumuz uzun. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Evet, o her zamanki gibi haklıydı onun vücudu toprağa karıştı fakat onun getirdiği cumhuriyet ve bizim cumhuriyete olan aşkımız ilelebet payidar kalacaktır!