Ben Atatürk’le röportaj yapmak isterdim. Ona soracağım sorular ve onun vereceğini düşündüğüm yanıtlar şöyle olurdu:
Ben: Kurtuluş Savaşı’nı hangi cesaretle başlattınız ve nasıl bir özgüvenle kazandınız?
Atatürk: Ben Kurtuluş Savaşı’nı, kendime güvendim, cesaretlendim ve insanlara da bunu göstererek kazandım. İnanıyordum, kazanacaktık biliyordum.
Ben: İnsanları nasıl Kurtuluş Savaşı’na katılmaya ikna ettiniz?
Atatürk: İnsanlar zaten bence böyle bir savaş olmasına razıydılar çünkü onlar da padişah tarafından yönetilmekten memnun değillerdi bu yüzden benim arkamda durdular. Belki onlar bu savaşı başlatamazdı ama başlatamasalar da başlatan birinin arkasında zaten dururlardı.
Ben: Ölüm dolu bir savaşa kendinizi nasıl hazırladınız, kazanacağınıza nasıl inandınız?
Atatürk: Haklısınız gerçekten ölüm dolu bir savaştı. Kendimi buna hazırlamak, başaracağıma inanmak zordu ama biliyorsunuz ki ben hep bir asker olmak istedim ve oldum. Hatta askerin en iyisi oldum ve öğretmenlerimin de verdiği destek beni iyice geliştirdi. Silah arkadaşlarımın verdiği destek çok iyiydi ve başardık.
İşte Atatürk’e bunları sorardım ve onun cevapları da belki bunlar olurdu. Belki tam onun vereceği cevapları vermedim ama söyleyebileceklerini tahmin etmeye çalıştım. Sonuçta onun gibi yanıt vermek hiç kolay değildir çünkü onun söylediği her kelime bir altın öğüt değerindedir. Atatürk’le ilgili Zülfü Livaneli’nin “Arkadaşıma Veda “kitabını okudum ve kitaptan çok etkilendiğim için bu konuyu seçtim. Bu kitabı almanızı tavsiye ederim.