Zeynep müzisyen bir ailenin kızıymış. Şarkı söylemeyi ve dans etmeyi çok severmiş. Annesi uyumadan önce ona hep türküler mırıldanır, masal anlatırmış.10 Kasım haftasında yine bir gece annesi ona Atatürk’ün sevdiği bir türküyü söylemiş. Türküyü dinlerken Zeynep annesine “Anne Atatürk müziği sever miymiş, müzik konusunda ülkemizde neler yapmış?” diye sormuş. Annesi de başlamış anlatmaya:
“Atatürk ülkemizde her alanda olduğu gibi müzik alanında da büyük yenilikler yapmıştır. Mesela birçok müzik kurumlarının açılmasını sağlamış, yurt dışına batı müziğini öğrenmeleri için sanatçılar göndermiş. Konservatuvarlar açmış ve hem Türk müziği hem de batı müziği eğitimi yapılmasını istemiştir.”
Derken Zeynep uykuya dalıvermiş. Rüyasında Zeynep bir balodaymış ve birdenbire kapı açılıvermiş. Bir de ne görsün kapıdan sarı saçı, mavi gözleriyle Atatürk girivermiş. Herkes ona bakıyormuş hayran hayran. Atatürk türküleri çok severmiş. Zeynep de severmiş. “Atam seninle türkü söyleyebilir miyim?” diye sormuş. Atatürk o güzel gözleri ile Zeynep’e bakıp “Tabi ki, seve seve güzel kız. Senin adın ne bakalım?” demiş. O da “Zeynep” diye cevap vermiş. Hemen türkü söylemeye başlamışlar. Türkü bitince Atamız Zeynep’i dansa kaldırmış. Zeynep, Atatürk ile kelebekler gibi uçarcasına vals yaparken annesi onu uyandırmış. Sabah oldu kızım demiş. Zeynep “Anneciğim rüyanın en güzel yerinde uyandırdın beni” demiş. Zeynep bu rüyayı tekrar görmek umuduyla okuluna gitmiş.