Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul’dan uzak, Samsun’a adım attığında, bir hayalin peşinden gidiyordu. O hayal, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Türk milletinin kurtuluşu ve yeniden ayağa kalkışıydı. Yıllar süren mücadele ve fedakarlık sonunda 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ni ilan etti.
O gece, Ankara’daki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde büyük bir coşku vardı. Atatürk, milletin bağımsızlığını ve çağdaşlığını simgeliyordu. Cumhuriyet ilan edilirken sadece bir devletin doğuşu değil, aynı zamanda milletin de uyanışıydı bu. Atatürk’ün liderliğindeki yeni hükümet, laiklik ilkesini benimsedi, eğitim reformları başlattı, kadın haklarına saygı gösterdi ve Türk kültürünü yeniden canlandırdı.
Atatürk’ün cumhuriyet ilanı, Türk milletinin yeniden doğuşunun ve özgürlüğünün sembolüdür. Bu tarihi an, milletin geleceğe umutla bakışının başlangıcıydı ve Türkiye’nin çağdaş kimliğinin temellerini attı.