Kendine değer vermek bir insanın kendine yapabileceği en büyük iyiliklerden biridir. Kendi değerini bilen insan özsaygı ve özgüven sahibi olur. Ancak bu kavramlar egoyla sıkça karıştırılır. Özgüven ve ego asla aynı şey değildir. Özgüvenli insan kendini olduğundan ne az ne de çok gösterir. Kendini olduğu gibi kabul eder ve yeterli olduğunu bilir. Egolu insan ise kendini adeta olağanüstü bir varlıkmışçasına yüceltir. Böylece kendine büyük bir kötülük yapar çünkü ego cahilliğe giden yoldur. Bir insan egoluysa her şeyi herkesten çok daha iyi bildiğini ve öğrenmesi gereken hiçbir şey olmadığını zanneder.Bunu yalnızca önüne bakarak yürüyen bir ata benzetebiliriz. Çoban o gün atı kamyon konusunda uyarır ancak At kendine o kadar güvenir ki arkasına bakmadan yürür çünkü bu yoldan her gün geçmektedir ancak o gün arkasından bir kamyon gelir ve ata çarpar. Eğer at kendini çobandan üstün görmeyip onu dinleseydi kamyon çarpmazdı. Tarihte bunun en büyük örneklerinden biri Adolf Hitlerdir. Hitler Alman ırkını diğer tüm ırklardan üstün görüp Almanların tüm dünyayı yönetmesini en büyük hedefi haline getirmiştir. Bu ego onu acımasızca şeyler yapmaya sürüklemiştir. Yani ego mutluluğun ve barışın da önündeki bir engeldir. İşte tam bu esnada tevazunun önemi devreye giriyor.
Tevazu kendini eziklemek degil, kendi değerini başkalarına göre küçültmek veya yüceltmekten kaçınmak demektir. Tarihte pek çok kahraman da tevazuyu çok önemsemiştir. Mesela Nene Hatun, Kurtuluş Savaşındaki önemli kadın kahramanlardan biridir. Hem cephede hem de cephe arkasında savaşa pek çok katkıda bulunmuştur.Savaştan sonra bu kahramanlığını asla öne çıkarmaya çalışmamış ve sorulduğunda ise “Ben yalnızca halkım için küçük fedakarlıklar yaptım.” diyerek tevazusuyla bize örnek olmuştur.
Tevazu, sadece kişisel başarıları gizlemek değil, aynı zamanda başkalarının başarılarını takdir etmektir. Örneğin herhangi bir yarışmada gerçek kazanan, kaybetmesine rağmen hırsına yenilmeyip karşısındakini tebrik eden ve yenmesine rağmen tevazudan ödün vermeyip mağlup ettiği rakibini tebrik eden kişidir.
Alçak gönüllülük herkesin sahip olması gereken bir erdemdir fakat bununla beraber özsaygı ve özgüveni de göz ardı etmemeliyiz. Yani Nietzsche’nin “Kendine değer biçmek insanın saygınlığını arttırır.” sözü ve Yunus Emre’nin “Alçak gönüllülük insanın erdemini yüceltir” sözü aslında farklı şeyleri anlatsa da birlikte sahip olunduğunda mükemmel bir uyumla çalışır.
At ve Çoban
(Visited 8 times, 1 visits today)