Bir gün gökyüzünden mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti. Arkadaşlarımın şakası mıydı? Çünkü sadece bir bölgeye yağıyordu. Ardından bütün bölgelere yayılmaya başladı. Aklımdan bin türlü şey geçti ama sonra bunun asit yağmuru olduğunu fark ettim. Şemsiyem erimeye başladı. Hemen kenara kaçtım ve yağmurun ulaşamadığı bir yere geçtim.
Korkuyordum çünkü ne olacağını bilemiyordum. Sokak hayvanları, ağaçlar, fidanlar… Yanımda köpek ve kedi maması vardı çünkü dışarı çıkıp onları beslemeye gitmiştim. Bütün köpekleri ve kedileri yanıma çağırdım, çoğu geldi fakat bazıları hariç. Kuşlar dışarıda kalmıştı ve üzerimizde bir demir vardı. O demirin üstünde ise kuşlar konmasın diye sivri plastikler bulunuyordu. Kuşlar için hiçbir şey yapamazdım, çoktan göç etmeye başlamışlardı.
Elektrikler kesilmeye başlamıştı. “Eve gitsem, hayvanlar ne olacaktı?” diye düşünürken onları eve alma kararı verdim. Bütün hayvanları evime getirdim fakat hâlâ dışarıdakiler için endişeleniyordum. Camdan dışarı baktım ve yağmurun daha da şiddetlendiğini gördüm. Arabaların boyası sökülmeye başlamıştı ve benim arabam da onların arasındaydı.
Daha da çok korkmadan ter içinde yatağımda uyandım. Meğer her şey bir rüyaymış.