Asıl Yol Cumhuriyet

Asıl Yol Cumhuriyet

Kütahya Eskişehir Savaşı sonrası…

“Düşman Eskişehir’i geçti, Afyon’a girdi. Ayak sesleri Ankara’ya kadar geliyor. Ancak bu durum böyle devam etmeyecek! Hep bir ağızdan ‘Düşmanı yurdun bağrında boğacağız!’ diyoruz!”

Mektubu aldığımda gözlerim dolmuştu. Vatanın her bir evladı umut doluydu ancak aynı zamanda düşman bir yandan ilerliyordu. Bizim bu gücümüzün onları durduracağına emindim. Tek parça kalan kunduram, birkaç kıyafet parçası, top mermileri ve bağımsızlık duygumla yollara düştüm.

 

Sakarya Meydan Muharebesi sonrası…

“Kazandık! Bundan sonra kısa bir yolumuz kaldı.“

Bu mektubu aldığımda yüzümde hafif bir gülümseme oluştu. Bunun iki nedeni vardı ve bunlardan biri kazanıyor oluşumuzdu. Cepheye kıyafet ördüğüm masamdan kalktım. Mektubu aldığımda yağan yağmur artık dinmiş, gökyüzü masmavi olmuştu.

 

Lozan Barış Antlaşması sonrası…

“Düşman topraklarımızdan çıktı, vatanı kurtardık!”

Böyle bir mektubun geleceğini biliyordum ama bu sürecin henüz bitmediğini de… Bu vatanı kurtarmak demek sadece onu düşmandan kurtarmak değildi. Daha çok uzun yolumuz vardı. Vatanımız nasıl yönetilecekti?

 

29 Ekim 1923 Cumhuriyet’in İlanı

“Cumhuriyeti ilan ettik, anne!”

Bunu tabi ki mektup gelmeden de biliyordum ama bu mektup beni çok etkilemişti. Peki ya neden cumhuriyetti seçilen yönetim şeklimiz? Çünkü cumhuriyet; özgürlük, bağımsızlıktı. Cumhuriyet, kendi kararlarını verebilmekti. Cumhuriyet, vatanı kurtarmaktı. Cumhuriyet, vatanımızı kurtarmanın bir parçası. 100 yıl sonra da bu coşkunun yaşanacağından eminim.

 

Bunlar, babamın annesine yazdığı mektuplar ve annesinin babama anlattıklarıydı. Ve bugün 29 Ekim 2023. Haklıydı, bu coşku 100. yılda da devam ediyor ve her zaman devam edecek! Bugün cumhuriyetin 100. yılını kutlamak; bu vatanın nasıl kurtarıldığını anlamak ve anmak, özgürlük ve bağımsızlık ateşinin yeniden harlanmasını sağlamaktır, görevimizi yerine getirmektir.

Cumhuriyeti bize canlarını hiçe sayarak armağan eden Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimize minnet borcumuz var! Onlar bu vatanı ve cumhuriyeti bize güvenerek teslim ettiler. Bizim görevimiz ise bu vatana ve cumhuriyetimize sahip çıkmak, onu ilelebet muhafaza etmektir.

Cumhuriyetin 100. yılı,

Unutmayacağız bu büyük mirası.

Mustafa Kemal’in bize verdiği

Hediyelerin en güzeli.

Usanıp yılmadan koruyup

Reddediyoruz taviz vermeyi.

İşliyor duygularımıza ilmek ilmek

Yirmi Dokuz Ekim Bayramı.

Elimizdeki en kutlu görevdir korumak

Türk milletine verilen cumhuriyeti!

 

Babamın anlattıkları hoşuma gitmişti ama anlattıklarında aklıma takılan bir şey vardı. Babama, annesinin mektubu alınca gülümsemesinin ikinci nedenini sorduğumda verdiği cevap ise netti: ”Az yolumuz kaldı demiştim ancak yanılmıştım. Asıl yol cumhuriyetmiş!”

 

 

 

 

(Visited 18 times, 1 visits today)