Dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirebilmek için tüm dünya tarafından yapılması gereken ve yapılması hedeflenen pek çok şey var. Küresel iklim sorunlarını çözmek, eşitsizliklere son vermek, sürdürülebilir tüketimi başarmak, barış ve adaleti hiç bir gerekçe olmaksızın sağlamak gibi birçok önemli unsur bu hedefler arasında. Peki konu tüm bunları gerçekten başarmaya geldiğinde, asıl önemli olan nedir?
Tıpkı diğer pek çok konuda da olduğu gibi işbirliği, bu konuda da oldukça önemli bir rol oynuyor. Tüm ülkeler, birlik olup bu hedefleri gerçekleştirmeye çalışmadıkça insanlık ve dünya adına küresel bağlamda hedeflenen hiçbir şeye ulaşılamaz. Örneğin, cinsiyet eşitliğini ve adaleti sağlayabilmek için izlenilebilecek kolay yollardan biri, bu konuda kendini geliştirebilmek ülkeleri örnek almak, onlarınkiler gibi yasalar çıkarmak, ve insanların yaşam tarzlarını bu stile göre değiştirmek olabilir. Ayrıca, bu gibi başlıklar altında toplantılar yapılabilir ve böylelikle ülkeler ortaklaşa çalışarak hem problemlerin üstesinden daha kolay gelebilirler hem de hedeflenenler tüm dünya da ulaşılabilmiş olur.
Savaşları sona erdirmek, yoksul ülkelere yardım edip onları belirli bir refah seviyesine yükseltmek yalnızca birkaç ülkenin yardımıyla başarılamaz. Çünkü ülkeler her daim rekabet içindeler ve bu rekabette yenilmemek için yapmayacakları neredeyse hiçbir şey yok. Yalnızca kendi çıkarlarını düşünen ülkeler başkalarına yardım yapma gibi eylemlerde muhtemelen bulunmayacaklardır. Bu ise yine küresel bağlamda yaşanabilir bir gelecek için ortaklığın ne kadar önemli olduğunun başka bir kanıtı. Tüm dünya el ele verip rekabetleri göz ardı ettiğinde, yoksul toplumlara yardım edip eşit bir dünyayı oluşturabiliriz.
Günümüzün en büyük problemi olan küresel iklim krizi ise bir başka örnek. Gelecekteki yaşamlarımız üzerinde en çok etkisi olacak olan faktörlerden biri küresel ısınma. Nasıl ki bunu yalnız başıma, bir birey olarak durduramaz isem, kocaman dünyamız üzerinde tek bir ülkenin harekete geçmesi de bunu durduramaz.. Ancak bu konuda tüm dünyada, örneğin karbon ayak izini azaltmak için, belirli uygulamalar getirilirse, sağlıklı bir dünyaya daha kısa sürede ulaşmamız çok daha kolay olur. Ayrıca, aşırı tüketim sonucu, insanlar olarak hayatta kalabilmemiz için gerekli olan bazı kaynaklar gittikçe azalıyor ve ve birçoğunu kaybediyoruz. Canlılar alemindeki çeşitliliği ya da ormanlarımızı kaybediyoruz. Yaşam kaynağımız olan suyu dikkatsizce kullanıyor ve israf ediyoruz. Şu an için elimizdeki kaynakları sınırsız gibi görüyoruz ama hepsinin bir sınırı var ve eğer bu tüketim hız kesmeden devam ederse, o sınırın ardına geçtiğimizde elimizde hiçbir şey kalmamış olacak.
Bilinçsiz insan sayısı arttıkça ve ülkeler bu konuda harekete geçmedikçe bu problemlerin üstesinden gelemeyiz. Tek bir ülke kendi enerji kaynaklarını, yaşam kaynaklarını ve habitatını çok iyi koruyor olabilir, ancak bu, üzerinde yaşadığımız gezegenin ve biz insanların tamamının geleceğini garantiye alamaz. Tüm ülkeler, yapılmış ve yapılmakta olan tüm savaşları bir kenara koyup bir araya gelmeli ve birlik sağlayarak dünyanın geleceği için asıl düşmanımız olan ayrımcılıklarla, eşitsizliklerle, aşırı tüketimle ve iklim problemleriyle savaşmalıyız.