Ben Deniz bir hafta öncesine kadar hayatımın monoton , sıkıcı oluşundan şikayet edip dururdum . Hayatımda bir heyecana ihtiyacım vardı , kendimi bulmak daha doğrusu kendimi baştan yaratmak istiyordum . Başka bir ülkeye taşındım , kısa süre içinde çok şey yaşadım, bir sürü yeni arkadaşlar edindim .Birlikte heyecanlı diyebileceğim pek çok şey yaptık : volkan sörfünden , yamaç paraşütüne adrenalin dolu her türlü şeyi denedik . Her ne kadar hayatımın en güzel deneyimlerini yaşamış olsam da bu yaptıklarımız bana istediğim şeyi vermemişti ben de daha farklı şeyler denemeye karar verdim .
Kısa süre içinde param bitti ve bir işimde yoktu arkadaşlarımdan biri video oyunları hazırlayan bir firmada çalışıyordu ve üzerinde çalıştıkları yeni bir korku oyunun testi için çalışan aradıklarını söyledi . Duyar duymaz kabul ettim , sonuçta oyun oynayacak ve karşılığında para kazanacaktım . Ertesi gün şirket beni almak için bir araba yolladı ve sözleşme imzalattılar . Her şey oldukça normaldi . Bu oyunun bir devrim niteliğinde olduğunu anlamam zaman aldı oyunu oynamak için küçük bir ameliyat geçirmem gerektiğini söylediler ve boynuma ufak bir çip yerleştirdiler saniyeler sonra önümde deliklerden çıkan minik köstebekler görmeye başladım , görebiliyordum ama dokunamıyordum . Yetkili gördüklerimin bir projeksiyon olduğunu sadece benim görebileceğimi ve gerçekte var olmadıklarını söyledi . Sadece delikten çıkan köstebeklere vuruyordum açıkçası oldukça kolay ve eğlenceliydi . Biraz oynadıktan sonra yetkili bunun sadece bir deneme olduğunu söyleyip beni kurucunun yanına çıkardı . Beklediğimden çok daha gençti ve onu tek bir kelime ile anlatmam istense kesinlikle tuhafı seçerdim . Oyuncuları heyecanlandırmayı , korkutmayı çok sevdiğinden , bunun ona mutlukluk verdiğinden bahsedip durdu . Uzunca bir konuşmadan sonra bana üstünde çalıştıkları gerçek projeyi açıkladı : Tarihin en korkunç hayata kalma oyunu , insanı kendi zihnini kullanarak korkutmaya çalışan yeni bir yazılım beyin aktivitelerini ölçüyor ve buna göre en çok korktuğun şeyleri saptayıp sana cehennemi yaşatıyor . Oyunu denemeyi kabul ettiğimde bu kadar gerçekçi olabileceğini ve beni bu kadar etkileyebileceğini düşünmemiştim . Beni eski mobilyalarla döşenmiş bir eve götürdüler ve ne yapmam gerekiyor diye sorduğumda hiçbir şey yapmama gerek olmadığı , dayanamacak kadar korkup ne zaman pes edeceğimi bilmek istediklerini söylediler. Eğer her şey fazla gelirse ve durmalarını istersem diye bir parola seçmemi istediler , küçümseyen ve alaycı bir tavırla sadece durun desem nasıl olur dedim ve oyun başladı . Evde dolaşıp etrafı inceleyerek başladım bana verdikleri kulaklık sayesinde onlarla konuşabiliyordum . Evde sinir bozucu bir sessizlik vardı fakat korkunç hiçbir şey yoktu . Koltukta oturmuş sıkılıyor ve onlarla konuşuyordum . Sobanın yanından geçen örümceği görene kadar her şey normaldi . Örümcek fobisi olan biri olarak onlardan pek hoşlandığım söylenemez. Örümceği ezdim ve köşemde oturmaya devam ettim , itiraf etmeliyim ki grafikler köstebek oyunundan çok daha iyidi . Gerçek oyun örümceği ezmem ile başlamıştı , kapı gıcırtıları ve sanki evde birileri koşuşturuyormuş gibi ayak sesleri duymaya başladım bunlar tahmin edilebilir şeylerdi fakat birden önüme çıkan bir insan kalbimin yerinden çıkacakmış gibi çarpmasına sebep oldu . Ten rengi oldukça soluktu ve gerçekçi görünüyordu , korkudan ve heyecandan elim ayağıma dolandı ve etrafımdaki şeylere çarpmaya başladım. Olayın etkisi geçtikten sonra bir kahkaha attım ve başardınız beni korkuttunuz dedim , pes etmemi sağlayacak kadar korkunç olmasa da oldukça iyiydi. Arkadan gelen ses bana ne gördüğümü sordu , onların kamerasından görünen tek şey kendi kendine çığlık atıp , tepinen bir adamdı . O kameradan ne kadar komik gözüktüğümü tahmin edebiliyordum .Adam orda durmaya ve bana dik dik bakmaya devam etti bense mutfağa içecek bir şeyler almaya gittim. Onlarala konuşmaya , alakasız hikayeler anlatmaya başladım bana korkularımı bastırmak için konuştuğumu söylediler , onları reddetim fakat aslında haklı olduklarını biliyordum. Buz dolabını kapadım ve karşıma devasa bir örümcek çıktı, gerçek olmadığını biliyordum ama elimde değildi bu oyun adeta beynimle oynuyordu . Kısa süre sonra örümcek kayboldu ve ışıklar açıklıp kapanmaya başladı , kapı çalıyordu açtım ve karşıma çıkan şey hiç de korkunç değildi , o kız arkadaşımdı bana tehlikede olduğumu ve gitmem gerektiğini söyledi , gerçek mi bilmiyordum ama gördüğüm diğer şeylerin aksine ona dokunabiliyordum bu yüzdendir bir yanım gerçek olduğuna inandı fakat diğer yarım onu oyunun içine firmanın koyduğunu ve bunun da testin bir parçası olduğunu düşünüyordu , sevgilim ise bana tekrar tekrar bana bunun çok tehlikeli olduğunu geçen senelerde de bu firmanın patent alma istediğinin fikrin delice olması sebebi ile reddedildiğini ve daha önce test oyunu test etmeye gelen 5 kişininde ortadan kaydolduğunu söyleyip durdu . Ona buraya nasıl geldiğini beni nasıl bulduğunu sordum, telefonumdaki GPS uygulamasından beni takip ettiğini söyledi fakat telefonum ilk gittiğimiz binaydı yani onun gerçeği söylüyor imkansızdı bütün bunlar da oyunun bir parçasıydı . Eline bir bıçak aldı ve üstüme doğru yürümeye başladı , beni defalarca bıçakladı . Durun diye bağırıyordum fakat ses bağlantısı kesilmişti ve acıyı hissediyordum . Deniz , Deniz … bana seslendiklerini duydum ses geri gelmişti . Bana hiçbir şey hissetmeyeceğimi söylemiştin fakat her şeyi hissettim çok acıttı , dedim . Acıyı hissetmem onlara göre teorik olarak imkansızdı fakat acı gerçekti ve bundan emindim . Artık delirme noktasına gelmiştim .
Defalarca beni çıkarın diye bağırdım ve boynumdaki çipi çıkartıp oyuna son vermeye çalıştım , sakin olmamı bunun sinyalleri kesip beni ölüm tehlikesine sokacağını , oyunu bitirmenin tek yolunun bitiş kapısına gitmem olduğunu söylediler : Üst katta sağdan ikinci kapı . İçimden bir ses oyunun bitmeyeceğini ve her şeyin daha kötü olacağını söylüyordu fakat başka çaremin olmadığını biliyorum kontrol onların elindeydi benim değil . Derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım içeresi normal bir yatak odasına benziyordu belki bu beni rahatlatmalıydı fakat öyle olmadı . İçeriye girdim , tamam yaptım çıkış noktası nerde , dedim. Güldü ve öyle bir şey yok ki dedi sadece benim talimatlarımı sorgusuz gerçekleştirmen için seni buraya getirdim dedi . Yavaş yavaş her şey siliniyordu , bildiğim her şeyi unutuyordum . En büyük korkum gerçekleşiyordu alzheimer olduğundan beni tanıyamayan hatta kim olduğunu bile hatırlayamayan biricik babama dönüşüyordum bu benim için ölmekten farksızdı hatta daha da kötüydü . İçeriye iki kişi geldi ve beni kurtaramayacaklarını oyunun beynimin çok derinlerine indiğini ondan kurtulmanın beni yok etmek olacağını söylediler . Kurucu kim olduğumu bilmeden yaşamam ve bu hatadan kimsenin haberi olmaması gerektiğini , beni ortadan kaldırmaları ve beni diğerlerinin yanına bir kafese koymalarını emretti , beni kafese doğru sürüklerlerken çığlık atıyor ve onlara karşı koymaya çalışıyordum uzun karanlık bir koridora girdik ardından simülasyon bitti .
Gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamıyordum . Hala yaşıyordum ve kim olduğumu biliyor her şeyi de hatırlıyordum ve dahası bir kafeste de değildim bir koltukta yatıyordum . Tüm kaslarım kasılmıştı ve titriyordum rahatlamaya ve burdan mümkün olduğunca çabuk uzaklaşmaya ihtiyacım vardı . Kurucu tüm bunların sadece bir dakika sürdüğünü , ya benim aşırı hassas olduğumu ya da yazılımın hala çok güçlü olduğunu ve her şey için çok üzgün olduğunu söyledi . Bunların bir delilik olduğunu bu oyunun asla piyasaya sunulmaması gerektiğini ve akıl sağlığını etkileceğini söyledim . Ordan mümkün olduğu kadar çabuk uzaklaşttım .