Jason sabah uyandığında yataktan çıkmak istemiyordu. Annesi Jennifer oğlunu kaldırmaya çalışıyordu. Babası bir iş seyahati için New York’a gitmişti. Florida’da güzel bir sabahtı. Jason kalktı. Kahvaltıda annesi merakla televizyona bakıyordu. Batı Sahra’da okyanusa doğru devrilen bir dağdan bahsediyordu. Jason umursamadı. Tostlarını yedikten sonra hemen çantasını aldı. Okula gitmek için evden çıktı. Okulda ilk ders matematikti. Camdan dışarıyı seyrediyordu. Zil çaldı ders bitti teneffüste arkadaşı Mike ona sabah haberleri izleyip izlemediğini sordu. Jason annesi izlerken bazı şeyler gördüğünü söyledi. Mike ona devrilen dağ haberini görüp görmediğini sordu. Mike ona tsunami riskini anlattı. Jason umursamadı. En fazla ne olurdu ki dalga okyanusu geçecek değildi. Akşam oldu. Yer titremeye başladı. Birden siren çalmaya başladı televizyonlarda tsunami alarmı çalmaya başladı. Jason olayı o an kavradı saatte 500 mil hızla ilerleyen bir dalga Florida’ya doğru ilerliyordu sadece 100 mil vardı Florida ile arasında. Jason’ın ise 12 dakikası. Güvenli bir yüksekliğe ulaşması mümkün değildi resmen. Televizyonlar güvenli bölgeyi açıkladı. 7 kilometre uzaktaydı. Babası hava limanına araba ile gitmişti. Bir atletizm sporcusunun son hızıyla 7 kilometre koşmalıydı. Annesi ile koşmaya başladılar. Bir süre sonra güvenli bölgeye az kalmıştı. Adrenalin onları buraya getirmişti. Sadece 100 metre bir düzlük sonra sığınak. Aynı zamanda kalan 1 dakika. Gücü tükenmişti. Sakın arkana bakma Jason sakın bakma. Jason ile annesi sığnağa 20 metre kala dalgaya yakalandılar. Dalga onları sürükledi. Okyanusa çekti. Bir daha onları gören olmadı.
SON