Sabahın köründe hiçbir şeyden habersiz uyanan Arda, çok normal bir hafta sonu geçireceğini düşünüyordu ancak hiç de öyle olmayacaktı. Arda önce perdelerini açtı sonra önceki gece pırıl pırıl yaptığı banyosuna girdi bir de ne görsün: etrafta havlular dağılmış, cam buğulanmış ve bornozu ıslak halde yerde duruyordu. Arda ne olduğunu anlamak için evi gezmek istedi ama o da içten içi evinde biri olduğunu biliyordu. Dolaştı, dolaştı ama kimseyi bulamadı son olarak mutfağa girdi ve şaşırıp kaldı mutfağında saçları ıslak ortalama boyda, çelimsiz ve kısa saçlı bir adam gördü. Hemen bu adamın arkadaşı ege olduğunu anladı. Egeye sinirli bir şekilde seslenerek: “Odamda ne arıyorsun?” dedi.
Ege de ona karşılık olarak: “Niye bu kadar sinirlisin gel benimle kahvaltı yap” dedi. Arda Ege’nin yanına oturup kahvaltı yapmaya başladı önce yumurta yedi sonrasında ekmeğe bal kaymak sürdü ve onu yedi ardından konuşmaya başladı: “Ege bir şey mi oldu neden sabahın köründe buraya geldin?” dedi, Ege de ona: “haberleri hiç izlemiyor musun? Güneş dünyamıza fazla yaklaştığı için internet olmayacak” dedi. Arda buna çok şaşırarak “insanlar nerden iletişime geçecek” cevabını verdi. Ege ona dönerek: “dışarı çıkıp markete gitmelisin çünkü evinde yiyecek bir şey yok” dedi. Arda Ege’ye dönerek onun ne yapacağını sordu ve Ege de dışarı çıkacağını söyledi. Arda ne olduğunun farkına varamamıştı ki Ege ben gidiyorum deyip evin kapısını sertçe kapatmıştı ardından Arda da evi toparlayıp evden çıktı, asansöre bindi ve bir de ne görsün, Güneş beklenilenden daha büyük bir etkide bulunmuş ve sadece internet değil elektriği de bozmuş bunu fark eden Arda bir an önce dışarı çıkıp markete doğru koşmaya başladı marketin çok uzak olduğunu bilse de koşarak oraya ulaşabileceğini düşünüyordu ancak hiçbir şey düşündüğü gibi olmadı, 3 kilometre sonra nefes nefese kalmıştı sırtı terden su gibi olmuştu ve daha 4-5 kilometrelik bir yolu vardı ne yapacağını düşünüyordu, ardından karşısına bisikletle gezen bir çocuk çıktı hemen çocuğun yanına gidip ondan bisikletini istedi çocuk da: “Bunun karşılığında ben ne alacağım peki?” diye cevap verdi Arda önce küçük bir çocuğun bu kadar çıkarcı olmasına şaşırdı ardından ona: “Markete gidiyorum marketten sana bir çikolata alacağım ve bisikletini geri vereceğim.” dedi ve bisikleti alarak yola koyuldu. Birkaç dakika sonra markete varmıştı bir de ne görsün etrafta her şey dağınık insanlar korkmuş bir biçimde bir daha yemek yiyemeyecekmiş gibi etrafa saldırıyor hatta kasaya para ödemeden alıp kaçıyorlardı. Arda buradan alışveriş yapamayacağını fark edip başka bir fikir düşünmeye başladı, sonrasında aklına Egeyi bulmak geldi ne de olsa Ege konu hakkında daha bilgiliydi. Tekrar yola koyuldu egeyi aramak için 2 kilometreye yakın bir yol gitmişti ancak bu ona 10 kilometre gibi geliyordu çünkü markete de gittiği için çok yorgundu yere oturmuş dinleniyorken elinde sandviçle yürüyen bir adam gördü hemen adamın yanına gitti ve adama karnının çok aç olduğunu söyledi ve sandviçi nerden aldığını sordu adam da: “Radyoyu dinlemedin mi insanlar korkmasın diye bedava yiyecek dağıtıyorlar.” Cevabını verdi Arda da ona: “Haberleri dinlemedim nerede dağıtıyorlar söyleri misiniz lütfen.” Dedi adamda ona bir harita verdi ve parmağıyla çarpıyla işaretlenmiş bir bölgeyi gösterdi Arda teşekkür edip yola koyuldu bir yandan karnı çok açtı bir yandan çok yorulmuşta ancak bu bile Arda’yı durdurmaya yetmedi.
Arda sonunda varmıştı , gördüğü şey ise kocaman duvarlarla kaplı alışverişi merkezine benzeyen ancak bir alışveriş merkezinin on katı büyüklüğünde olan grimsi bir renkte devasa bir binaydı Arda’nın ağzı açık kalmıştı ancak şaşkınlığı çok sürmedi hemen kapıyı açıp içeri girdi ve şık giyimli insanların orda oturduğunu gördü, etrafta lüks bir restorandaki gibi masalar vardı hemen birine oturdu ve yemek söylemek istedi ve aniden çok yüksek sesli bir konfeti patladı etraftaki herkes “Sürpriz” diye bağırdı arda çok geçmeden ne olduğunu fark etti sabah yaşadığı şaşkınlıktan dolayı ne olduğunu anlayamamıştı ancak doğum günü olduğunu hatırladı ardından arkadaşı Ege gelip Arda’nın omzuna elini atıp: ”Doğum günün kutlu olsun.” dedi. Arda her şey bir şaka mıydı diye sordu ve Ege ona her şeyi anlattı bisikletini istediği çocuk bile bu olaya dahildi olay çok önceden hazırlanmış harikulade plandı Arda hemen gülerek bir masayı oturdu ve yemeye başladı ve şaşırtıcı gün böylece sona erdi.