Hayatım pek kolay geçmedi, daha çok küçük yaşlardayken kardeşim ve ben, anne ve babamızın kavgalarından kaçıp ağlardık. Hiçbir zaman diğer yaşıtlarımız gibi sadece oyunlara dalıp hayali şeyler düşünemedik.Biz her daim anne ve babamızın hiç kavga etmediği normal bir aile hayatı hayal ettik yani birçok çocuğun sahip olduğu normal yaşantıyı. Ama kardeşimle asla birbirimizi bırakmadık. Annem, babamın uyguladığı fiziksel ve duygusal şiddete daha fazla dayanamayarak evi terk etti. Ama bir şey unutmuştu biz onun anne sevgisine ve ilgisine muhtaç çocuklarıydık biz onsuz yapamazdık.Ama sanırım evi terk ederken tek düşündüğü daha özgür bir hayata kavuşmaktı.
Babamın, sarhoş haliyle annemin bizi terk ettiğini anlaması saatlerini aldı. Tabii babam kolayca dövüp kavga ettiği annemizi bulamayınca, annemizi kaybetmenin hüznüyle ağlayan kardeşim ve bana şiddet uygulamaya başladı. Her gün eve gece yarısı gelir, bize şiddet uygulamadan da uyumazdı. Benim canım artık acımıyordu çünkü içimdeki özlem o sert yumruk ve tekme darbelerinden daha can acıtıcıydı ama kardeşim dayanamıyordu. Babam gene çok sarhoştu bana içki almamı söyledi, ikiletmeden yola koyuldum korkumdan ama bir taraftan da aklım kardeşimde idi ona bir şey yapacak korkusuyla hemen eve dönmeye çalıştım.
Eve gittiğimde kardeşim kanlar içinde yerde yatıyor babam ise sızmıştı o an onu kaybedeceğimi zannettim. Hemen kardeşimi komşumuz Hayriye Teyze’nin yardımıyla hastaneye kaldırdık. Ama çok kan kaybetmişti o an annemin yanımda olmasına gerçekten çok ihtiyacım vardı çok çaresiz ve yalnızdım. Kardeşim kanlar içinde yaşam mücadelesi verirken benim elimden hiçbir şey gelmiyordu. Bir taftan da bu durumda olmamızda annemin de suçu olduğunu düşünüp anneme olan sevgimi sorguluyordum. Kardeşim 1 ay komada kaldıktan sonra eve taburcu edildi. Artık ne annemin dönmesine olan inancımdan ne de babama olan sevgimden eser kalmamıştı. Tek düşündüğüm kardeşimi bu hayattan nasıl kurtaracağım idi. Seneler bir şekilde geçip gitti babam hala içkiye bağımlı fakat kardeşim ve ben iki yetişkin, güzel meslekler edinmiş iki başarılı kadındık. Evet hem de tüm zorluklara rağmen. Ama annemden hala ne bir haber ne de bir iz vardı; belki bulmak isteseydim bulabilirdim artık ama biz o zor zamanları geçirirken onun bizi bırakıp gittiğini hala unutamıyordum. Artık bunları düşünüp üzülmektense kariyerime tutunmuştum ve çok başarılı bir cerrahtım. Alanımın en iyi cerrahlarından biriydim. O gün tam da eve gitmek üzere hazırlanırken acilden bir çağrı geldi hemen acil bölümüne koştum. Ciddi bir trafik kazası sonucu durumu ağır olan kadını tedavi etmeye başladım. Ameliyat çok zorluydu ama başarmıştım hasta kurtulmuştu. Ameliyat çok hızlı geliştiği için hasta bilgilerine tam anlamıyla bakamamıştım, tekrar bakmaya karar verdim. Ameliyat ettiğim kişinin kardeşimi ve beni çok küçük yaşta terk eden annem olduğunu anladım. O an donup kalmıştım ne düşüneceğimi bile bilmiyordum. ilk şoku atlattıktan sonra konuşmaya karar verdim. Zaten bilinci de yerindeydi tam konuşmaya giderken iki çocuğu ve kocası olduğunu gördüm daha ne kadar kötü olabilirdi bilmiyordum. Çocukları ve kocası yanından ayrılınca annemle konuşmanın zamanının geldiğini düşündüm. Yanına gittim ve kendimi tanıttım annem daha ben kendimi tanıtırken ağlamaya başladı ona bunu neden yaptığını bizi bile bile o sarhoş babamla kaderimize neden terk ettiğini sordum. Sadece daha iyi bir hayat yaşamak için bizi terk ettiğini söyledi beni en çok üzen cümlesi bizi terk ettikten sonra eğer sizi yanıma alsaydım bana yük olurdunuz en azından kendimi kurtardım demesiydi. Annemin bu sözlerinden sonra bizi terk ettiği için her gece ağlamamın yersiz olduğunu düşündüm. Çünkü annem, daha iyi bir hayat için kardeşimi ve beni anne sevgisinden mahrum bırakmıştı.
Annem, bana bizi yük olarak gördüğünü söylediğinde içimden aman Allah’ım! Gerçekten ucuz kurtulmuşum! dedim ve kardeşimle mutlu bir hayat sürdük.